BAĞ-KUR Yurtdışı Borçlanma İşlemleri Yapılır

BAĞ-KUR YURDIŞI BORÇLANMA İŞLEMLERİ YAPILIR

YURT DIŞI BORÇLANMASIYLA İLGİLİ GENELGE  --

GENELGE

2008/115

 

Bilindiği üzere, 08/05/2008 tarihli ve 26870 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 17/04/2008 tarihli ve 5754 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un 79 uncu maddesi ile 08/05/1985 tarihli ve 3201 sayılı “Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun” un getirdiği uygulama değişiklikleri, 22/05/2008 tarih ve 2008/44 sayılı Genelge ile duyurulmuştur.

Bu kez, “Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik”  06/11/2008 tarih ve 27046 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, söz konusu Yönetmelik gereğince uygulamada meydana gelen değişiklikler ile 3201 sayılı Kanun uygulamasında tespit edilen tereddütlü hususlara ilişkin açıklamalar aşağıda yapılmıştır.

Bu Genelgede geçen “Kanun” ibaresi,  3201 sayılı Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ve bu Kanunun ek ve değişikliklerini, “Yönetmelik” ibaresi 06/11/2008 tarih ve 27046 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliği ifade eder.

 

A- BORÇLANMA KAPSAMINDAKİ SÜRELER

 

Kanunun 1 inci maddesinde yurtdışında geçen sigortalılık süreleri, bu süreler arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile ev kadını olarak geçen sürelerin değerlendirileceği öngörülmüş olup, bu maddede geçen “sigortalılık süresi” ve “işsizlik süresi”Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde tanımlanmıştır.

 

1-      Sigortalılık Süresi

 

Yönetmeliğe göre sigortalılık süresi deyiminden, borçlanma kapsamındaki sürenin bulunduğu ülke mevzuatına göre ikamet süreleri hariç, çalışılmış yada çalışılmış süre olarak kabul edilen süreler anlaşılmalıdır.

Çalışılmış olarak kabul edilen süreler, ilgili ülke mevzuatına göre fiilen çalışılmadığı halde çalışmaya eşdeğer süre olarak kabul edilip, hizmet cetvellerinde eşdeğer süre olarak gösterilen, aylığa hak kazanmada ve aylık hesabında değerlendirilen sürelerdir.

İlgili ülke mevzuatına göre çalışılmış veya eşdeğer süre olarak kabul edilen ikamet sürelerinin, çalışılmış süre olarak değerlendirilmesine imkan bulunmadığından, borçlandırılması mümkün değildir. İkamet süresini aylık bağlama esnasında değerlendiren ülkelerde bulunan vatandaşlarımızın, borçlanma müracaatlarında prime dayalı olarak devam ettikleri sisteme ilişkin hizmet cetvellerini ibraz etmeleri gerekmektedir. Bu ayırımın yapılamadığı ülkelerdeki hizmetlerini borçlanmak isteyen vatandaşlarımız bulundukları ülkelerdeki temsilciliklerimizden alacakları sigortalılık sürelerini gösterir belgeyi ibraz edeceklerdir.

Bu durumda, borçlanmaya esas hizmet cetvellerinde bildirilen çalışma süreleri ve bu çalışma sürelerine eşdeğer sürelerin tamamı, başvuru sahibinin kısmi borçlanma hakkı saklı kalmak kaydıyla borçlanma kapsamında değerlendirilebilecektir.

 

2-      İşsizlik Süresi

 

İşsizlik süresi ibaresi, ilgili ülke mevzuatına göre çalışma süreleri ile bu  çalışma sürelerine eş değer süreler haricinde o ülkede geçen süreyi ifade eder.

Ancak, Kanuna göre işsizlik sürelerinin tamamının borçlanma kapsamında değerlendirilmesine imkan bulunmadığından, sigortalılık süreleri arasında veya sonunda her birinde olmak kaydıyla bir yıla kadar olan yurtdışında geçen işsizlik süreleri borçlandırılacaktır. İkamet süreleri ve boşta geçen süreler de bu kapsamda değerlendirilecektir.

 

3-      Ev Kadını Olarak Geçen Süre

 

Yurtdışında ev kadını olarak geçen süreler, medeni durumlarına bakılmaksızın kadınların, sigortalılık süreleri haricinde yurtdışında bulundukları süreleri ifade eder. Bu süreler işsizlik süresi veya boşta geçen süreler kapsamında değerlendirilmeyecek, borçlanma talebindebulunanların yurtdışında ev kadını olarak geçen sürelerinin diledikleri kadarı borçlandırılacaktır.

Ev kadınlığı süreleri, bu genelgenin (B/3) bölümünde belirtilen şekilde belgelenecek ve borçlanma başvurusunun yapılacağı birim ile borçlanılan sürelerin 5510 sayılı Kanuna göre hangi sigortalılık haline göre değerlendirilmesi gerektiği hususunda (Ç) bölümündeki açıklamalara özellikle dikkat edilecektir.

 

4-      Borçlandırılmayacak Süreler

 

Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde borçlanma kapsamında değerlendirilmeyen süreler belirlenmiştir. Buna göre;

            a) 18 yaşın doldurulmasından önce yurtdışında sigortalı, işsizlik ve ev kadını olarak geçen süreler,

b)Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce veya Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra yurtdışında sigortalı, işsizlik ve ev kadını olarak geçen süreler,

c) İkili sosyal güvenlik sözleşmelerine göre kendilerine kısmi aylık bağlanmış olanların yurtdışında geçen sigortalılık süreleri arasında ve bu sürelerin bitim tarihinden sonraki işsizlik süreleri ve ev kadını olarak geçen süreler,

ç) Sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük, yaşlılık ve ölüm  sigortaları kapsamında  geçen sürelerle çakışan yurtdışı süreleri,

borçlandırılmayacaktır.

Yukarıdaki (ç) maddesi ile ilgili olarak;

(1) Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde iş üstlenen Türk işverenler tarafından yurtdışına götürülen Türk işçilerinin çalışma süreleri,

(2) Türkiye’deki sosyal güvenlik kanunlarına göre yurtiçinde isteğe bağlı sigortaya prim ödenen sürelerde bu ülkelerde geçen sigortalılık veya ev kadını olarak geçen süreler,

de borçlanma kapsamında sayılmayacaktır.

Bu durumda, yukarıdaki ikinci paragrafta belirtilen yurtdışı sürelerinde Türkiye’de malullük, yaşlılık ve ölüm  sigortaları primi ödenmişse, borçlanma yoluyla ikinci kez mükerrer prim alınarak  değerlendirilmesine imkan bulunmadığından bu süreler borçlanma kapsamı dışında tutulacaktır. Ancak bu sürelerde Türkiye’de malullük, yaşlılık ve ölüm  sigortaları primi ödenmemişse başvuru halinde borçlanma kapsamında değerlendirilebilecektir.

 

B- BORÇLANILACAK SÜRELERİN BELGELENDİRİLMESİ

 

Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen borçlanma isteğinde bulunulan yurtdışı sürelerinin belgelendirilmesi mecburiyeti, Yönetmeliğin 8 inci maddesinde düzenlenmiştir.

Buna göre, borçlanma başvurusunda bulunanlar, yurtdışında geçen ve borçlanmaya esas olacak sürelerine ait Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde belirtilen belgelerden durumlarına uygun olanını, Kuruma ibraz etmekle belgelendirme mecburiyetlerini yerine getirmiş olurlar.

Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde ise borçlanma için Kuruma ibraz edilmek suretiyle belgelendirme mecburiyetine ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlayan belgeler; sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerde, sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde ve ülke ayrımı yapılmadan ev kadını olarak geçen sürelere ilişkin olmak üzere üç grupta toplanmıştır.

 

1-      Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Akdedilen Ülkelerde Geçen Sürelere Ait Belgeler

 

Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerde geçen sigortalılık veya işsizlik sürelerinin borçlanılabilmesi için;

            a) Çalışılan ülkede bağlı bulunulan sigorta merciinden alınacak hizmet cetveli veya sigorta kartlarından,

            b) Sigortalıların çalıştıkları işyerlerinin resmi kuruluşlara ait olması veya resmi kuruluşlarca yada kamu kurumu olarak kabul edilen kuruluşlarca düzenlenmesi halinde, belgelerin ayrıca tasdikine gerek kalmaksızın; çalışılan ülkede işyerinin ait olduğu belediyelerce düzenlenmiş hizmet belgeleri, vergi dairelerince çalışılan sürelere ilişkin düzenlenmiş belgeler, iş bulma kurumlarınca işsizlikte geçen sürelere ilişkin verilen belgeler, ilgili meslek kuruluşları veya birliklerince veya diğer resmi kuruluşlarca verilen hizmet belgelerinden,

            c) Yurtdışında kendi adına ve hesabına çalışanların bağlı oldukları vergi dairesi, ilgili meslek kuruluşu veya birliklerince verilen hizmet belgesinden,

            ç) Bulunulan ülkelerdeki Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerden alınacak ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgelerinden,

            durumlarına uygun olan belgenin Kuruma ibraz edilmesi gerekir.

                       

2-      Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Akdedilmemiş Ülkelerde Geçen Sürelere Ait Belgeler

 

            Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde geçen sigortalılık veya işsizlik sürelerinin borçlanılabilmesi için;

            a) Bulunulan ülkelerdeki Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerden alınacak ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgelerinden,

            b) Yurtdışında çalıştıkları işyerlerinden alacakları hizmet sürelerini gösterir bonservisleri ile birlikte pasaportlarında bulunan çalışma izinlerinin tercümelerinden,

            c) Gemi adamları, çalıştıkları geminin bayrağını taşıdıkları ülkelerde bulunan Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerinden alacakları ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgelerini veya işyerlerinden alacakları sigortalılık sürelerini gösterir bonservisleri ile gemilerde çalıştıklarını gösterir belgelerde kayıtlı bulunan çalışma izinlerinin tercümeleri yada pasaportlarında çalışma süreleri ile örtüşen giriş-çıkış tarihlerini gösterir sayfaların örneklerinden,

            durumlarına uygun olan belgenin Kuruma ibraz edilmesi gerekir.

           

            3- Ev Kadını Olarak Geçen Sürelere Ait Belgeler

             

            Ev kadını olarak geçen süreler, ev kadınlarının yurtdışında oturduklarına dair alacakları ikamet belgesinin;

a)  Türkiye’de yeminli tercüme bürolarınca veya yurtdışında bulunan Türk temsilciliklerince akredite edilmiş tercümanlarca yapılmış ve ilgili temsilcilikçe onaylanmış tercümesinden,

b) Çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlik veya ataşeliğinin bulunduğu Türk temsilciliklerince ikamet belgesine istinaden düzenlenecek belgeden,

c) Yukarıdaki (a) ve (b) de belirtilen ikamet belgesi temin edilemiyorsa yurtdışına çıkış ve yurda giriş tarihlerinin, fotoğraf ve künye bilgilerinin bulunduğu pasaport sayfalarının fotokopisi yada emniyet müdürlüklerinden alacakları yurda giriş-çıkış çizelgesinden,

            biri ile belgelenmesi gerekir.

 

C – BORÇ MİKTARININ TESPİTİ VE BORCUN TEBLİĞ TARİHİ

 

            Kanunda, borç miktarının tespitinde borçlanma isteğine dair dilekçenin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihin esas alınacağı kuralına yer verilmiştir.

            Kanundaki bu düzenleme, Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında borçlanma tutarının tespitinde, adi posta veya kargo yoluyla veya Kuruma doğrudan yapılan yazılı başvurularda Yurtdışı Hizmet Borçlanma Talep Dilekçesinin Kurumun evrak kayıtlarına intikal ettiği tarihin esas alınacağı şeklinde yer almıştır. Ayrıca, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta olarak gönderilen yurtdışı borçlanma taleplerinde, dilekçenin postaya verildiği tarihin Kuruma intikal tarihi olarak kabul edileceği öngörülmüştür.

Buna göre, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta olarak gönderilen yurtdışı borçlanma taleplerinde borç tutarı, dilekçenin Kuruma intikal tarihi yerine postaya verildiği tarihteki prime esas kazancın alt ve üst sınırları dikkate alınarak, başvuru sahibince belirlenen prime esas kazanç üzerinden hesaplanacaktır.

Diğer taraftan, Kanunun 4 üncü maddesinde tahakkuk ettirilen borç tutarının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödeneceği hüküm altına alınmıştır.

22/05/2008 tarihli ve 2008/44 sayılı Genelge’de, 08/05/2008 tarihinden sonra yapılan borçlanma işlemlerinde tahakkuk ettirilen borç tutarının ilgiliye iadeli taahhütlü olarak tebliğ edileceği ve posta alındısının ilgiliye teslim edildiği tarihin borcun tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiş, benzer düzenlemeler Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde de yer almıştır.

Ancak, iadeli taahhütlü kartların herhangi bir sebeple Kuruma iade edilmemesi yada iade edildiği halde bu kartların bulunamaması hallerinde, söz konusu düzenlemelerde bir açıklama yer almadığından, yapılacak işlemde tereddüt oluştuğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, aşağıdaki açıklamalara gerek duyulmuştur:

1- Borcun ilgiliye tebliğine ilişkin yazının Kurumdan gönderildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde borç ödenmişse, yazının tarihi borcun tebliğ tarihi olarak kabul edilecektir.

2- Borcun ilgiliye tebliğine ilişkin yazının Kurumdan gönderildiği tarihten itibaren üç aydan fazla  süre geçmiş ve borçlanma sahibi ödeme yapmış ise öncelikle PTT ile yapılacak yazışma  sonucunda mektubun ilgiliye tebliğ tarihi sorulacak, PTT’nin bildirdiği tarihten sonraki üç aylık süre içerisinde yapılacak ödeme zamanında yapılmış sayılacaktır.

3- PTT’nin tebliğ tarihini bildirememesi halinde, üç aylık sürenin başlangıcı, borcun tebliğine ilişkin mektubun tarihine 15 gün ilave edilmek suretiyle tespit edilecek ve bu tarihten itibaren üç aylık süre içerisinde yapılacak ödemeler geçerli sayılacak, bu şekilde tespit edilecek üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonraki ödemeler ise geçersiz sayılacaktır. 

Diğer taraftan, tebliğ mektubunun ilgililere teslim edilememesi nedeniyle Kuruma iade edilmesi halinde, adresin doğru olup olmadığı ile ilgili kontrol neticesinde;

1-  Tebliğ mektubuna yazılan adresin yanlış olduğu tespit edildiği takdirde,  tahakkuk ettirilen aynı borç iadeli taahhütlü olarak yeniden tebliğ edilecektir.

2- Tebliğ mektubuna yazılan adresin doğru olduğu tespit edildiği takdirde, borcun ilgiliye tebliğine ilişkin yazının Kurumdan gönderildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ilgilinin müracaatı üzerine aynı borç yeniden tebliğ edilecek, yeniden müracaat üç aylık süreden sonra yapılmış ise önceki borçlanma işlemi geçersiz sayılacak yeni borç tahakkuku yeni talep tarihinde geçerli olan prime esas kazancın alt ve üst sınırları arasında seçilecek olan kazanç üzerinden gerçekleştirilecektir.

 

Ç- BORÇLANILAN SÜRELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

 

Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası ile Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce veya sonra son defa bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bendi kapsamında çalışması bulunanlar ile Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması bulunmayanların yurt dışında geçen süreleri, Kurumumuza borçlanılabileceğinden bu durumdaki borçlanma başvurularının Kurumumuzun 22/05/2008 tarih ve 2008/44 sayılı Genelge’de belirtilen birimine yapılması zorunludur.

Ancak, son defa 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklarda geçen çalışmaları bulunanların yurt dışı süreleri anılan madde kapsamındaki ilgili sandıkça borçlandırılacağından, bu kimselerin Kurumumuza yaptıkları borçlanma başvuruları ilgili sandığa intikal ettirilecektir. Aynı şekilde, Kurumumuzun yetkisi dahilinde olan borçlanma başvuruları da, bu yetkiye sahip olmayan başka bir birime yapılmışsa başvuru dilekçelerinin en kısa sürede  22/05/2008 tarih ve 2008/44 sayılı Genelge’nin (B/2) maddesinde belirtilen yetkili birime intikalinde gerekli özen gösterilecektir.

Diğer taraftan, yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Kanuna göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesine ilişkin Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile Yönetmeliğin 12 nci maddesinin ikinci fıkrasında; Türkiye’de sigortalılık varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılık yoksa 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Bu düzenlemede, borçlandırılan sürenin niteliğinden söz edilmeden hangi sigortalılık kapsamında değerlendirileceği Türkiye’de çalışmanın bulunması yada bulunmamasına bağlanmıştır. Bununla birlikte, bazı ünitelerimizce, ev kadını olarak geçen sürelerin Bağ-Kur’ca borçlandırılacağı ve bu şekilde borçlandırılan sürelerin Bağ-Kur kapsamında geçen bir hizmet olarak değerlendirileceğine ilişkin Kanunun 5754 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki şeklinde yer alan hükmünün, 08/05/2008 tarihinden sonra da uygulandığı tespit edilmiştir.

Yeniden vurgulamak gerekirse, yurtdışında ev kadını olarak geçen süreler de, Türkiye’de Kurumumuza tabi sigortalılık varsa; borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre ilgili birimce borçlandırılacak ve borçlandırılan süreler en son sigortalılık haline göre, Türkiye’de sigortalılık yoksa 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir.

Bu açıklamalara göre, son defa;

1- 506 veya 2925 sayılı kanunlara yada 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı hizmeti bulunanların yurtdışında ev kadını olarak geçen süreleri, ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezince borçlandırılacak ve borçlandırılan süreler 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi,

2-  1479 veya 2926 sayılı kanunlara tabi yada 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı hizmeti bulunanların yurtdışında ev kadını olarak geçen süreleri, ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezince  borçlandırılacak ve borçlandırılan süreler 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,

3- 5434 sayılı Kanuna tabi yada 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçen hizmeti bulunanların 2008 yılı Ekim ayı başından önce veya sonra yurtdışında ev kadını olarak geçen süreleri, Kamu Görevlileri Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığınca borçlandırılacak ve borçlandırılan süreler  5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi,

4-  İlk defa 2008 yılı Ekim ayı başından sonra 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların bu tarihten önce yurtdışında ev kadını olarak geçen süreleri, Kamu Görevlileri Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığınca borçlandırılacak ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,

5- Türkiye’de sigortalı hizmeti bulunmayanların yurtdışında ev kadını olarak geçen süreleri, ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezince  borçlandırılacak ve borçlandırılan süreler 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,

kapsamında geçmiş bir hizmet olarak kabul edilecektir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kabul edilen yurtdışı sürelerine ait borçlanma işlemleri hariç olmak üzere, yurtdışı borçlanma işlemlerinin genel kuralın aksine sehven farklı birimce borçlandırılarak farklı sigortalılık haline göre geçmiş hizmet olarak değerlendirilmesi halinde, borçlanma işlemi iptal edilmeyerek, sürelerin olması gereken sigortalılık statüsüne aktarılması sağlanacaktır. Ancak, yapılan borçlanma işlemi, borçlanmanın yapıldığı programdan silinerek, aynı talep tarihi itibariyle diğer statüye mal edilmek üzere borçlanma işlemi yeniden yapılacaktır.     

Borcun ödenmesinde her iki statüde aynı banka hesap numarası kullanılıyor ise ödenen borç miktarı sehven işlenen borçlanma programından silinerek, aynı ödeme tarihi ile diğer borçlanma programına işlenecek, borcun ödenmesi için her iki statüde farklı banka hesap numarası kullanılıyor ise ödenen borç miktarının hesaplar arası transferi Kurum tarafından gerçekleştirildikten sonra ilk ödeme tarihi ile yeni statülerine göre borç tahakkuk işlemleri yapılacaktır. 

Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kabul edilen yurtdışı sürelerine ait borçlanma işlemlerinin sehven 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında kabul edilen yurtdışı sürelerine ait borçlanma işlemlerinin sehven 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında borçlandırılmış olanların, borçlanma işlemi iptal edilecektir.

İptal edilen borçlanma işlemine ait başvuru belgeleri, borçlanma talebi geçerli sayılarak yeniden borçlanma işlemi tesis edilmek üzere, borçlanmanın yapılacağı statüye göre belirlenen Kurumun ilgili birimine yada diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına (506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklar) gönderilecektir.

 

D- AYLIK BAĞLANMASINA İLİŞKİN İŞLEMLER

 

1-      Aylık Bağlama Şartları

 

          Kanunun 6 ncı ve Yönetmeliğin 13 üncü maddesinde Kanuna göre borçlandırılan sürelere istinaden hangi şartlarla aylık bağlanacağı belirlenmiştir. Buna göre; aylık tahsisi için yurda kesin dönülmüş olması, tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması, 5510 sayılı Kanunla mülga kanunların yürürlükteki hükümlerine veya sosyal güvenlik kanunlarına göre aylığa hak kazanılmış olması ve Kuruma yazılı başvuruda bulunulması şarttır.

 

          a) Yurda Kesin Dönüş Yapmak

         

          Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesine göre “kesin dönüş” ibaresi, aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir  sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade etmektedir.

          Bu tanımda geçen “sosyal sigorta ödeneği” deyiminden, çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi  riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ödenekler anlaşılmalıdır.

          “Sosyal yardım ödeneği” ibaresi ise Yönetmeliğin  4 üncü maddesinde tanımlanmış olup, bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlamını taşımaktadır.

          Aylığa hak kazanılmasına engel teşkil eden her iki ödeneğin ortak özelliğinin ikamete dayalı olmasıdır. Diğer bir anlatımla, ilgilinin ikametini Türkiye’ye nakletmesi ile kesilen ödenekler Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, ikamet şartına bağlı olmayan bu nitelikteki sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği alanlara diğer şartlarla aylık bağlanabilecektir.

          Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin yedinci fıkrasında “Bu yönetmeliğin uygulamasında, evli yada birlikte yaşayan çiftler için ödenen sosyal yardımlar her iki eş içinde ödeniyor gibi kabul edilir” hükmü ile sosyal yardım kavramı genişletildiğinden yurtdışında borçlanma kapsamında süreleri bulunanların eşlerinin sosyal yardım niteliğinde ödenek alması durumunda yurda “kesin dönüş” şartı gerçekleşmeyecek ve bu durumda olanlara yaşlılık ve malullük aylığı bağlanmayacaktır.

          Kesin dönüş şartının tespitinde sosyal sigorta kurumları tarafından sosyal sigorta ödeneklerine ilave olarak yada sigorta ödeneği olarak ödenen prim karşılığı olmayan ödenekleri sosyal yardım kapsamında değerlendirilmeyecektir.

           Bu açıklamalardan sonra özetlemek gerekirse, Kanuna göre yurtdışı sürelerini borçlananlara aylık bağlanmasında, öncelikle yurtdışındaki çalışmaları ile varsa  ikamete dayalı   sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneklerinin sona ermesi şartı aranacak, kesin dönüş ifadesi hiçbir şekilde mutlak anlamda kullanılmak suretiyle yurtdışında bulunduğu ülkeden Türkiye’ye döndükten sonra tekrar yurtdışına çıkış yapmama şeklinde değerlendirilmeyecektir. Yurtdışında çalışmalarını sürdürdüğü veya yukarıda açıklanan  ikamete dayalı sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almaya devam ettiği tespit edilenlere aylık bağlanmayacaktır.

 

b)      Borcun Tamamını Ödemek

 

        Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde “Borcun tamamının ödenmesi” ibaresi, aylık talep tarihinden önce en az aylığa hak kazanmaya yetecek süre karşılığı ödenen miktar olarak tanımlanmış, 10 uncu maddesinin altıncı fıkrasında ise üç aylık süre içerisinde borcun bir kısmının ödenmesi halinde, ödenen miktara isabet eden sürenin geçerli sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Her iki Yönetmelik hükmü birlikte değerlendirildiğinde “Borcun tamamının ödenmesi” ibaresinin mutlak anlamında kullanılarak, aylık bağlanması için tebliğ edilen borcun tamamının ödenmesi şartının aranmasına imkan bulunmamaktadır.

 Bu durumda, aylığa hak kazanmaya yetecek prim gün sayısına isabet eden miktarda ödeme yapılması, bu şartın yerine getirilmesinde yeterli olacaktır.  Aylık bağlamaya yetecek prim gün sayısı kadar ödeme yapmayanlara aylık bağlanmayacaktır.

 

c)      Sosyal Güvenlik Kanunlarına Göre Aylığa Hak Kazanmak

                                                                                                                                                                                                                                                                            

          Bilindiği gibi, Kanuna göre borçlandırılan yurtdışı süreleri ülkemizde yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre aylığa hak kazanılmasında değerlendirilmektedir.

          Kurumumuz yönünden “sosyal güvenlik kanunları” deyiminden 5510 sayılı Kanunun uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümlerinin yürürlüğe girdiği 2008 yılı Ekim ayı başından (özel sektörde çalışanlar için 01/10/2008, kamu sektöründe çalışanlar için 15/10/2008) önce yapılan tahsis başvuruları için 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı kanunlar,  bu ay başından sonra yapılan veya yapılacak tahsis başvuruları için ise 5510 sayılı Kanun anlaşılmalıdır.

          Bu nedenle, gerek 08/05/2008 tarihinden önce, gerek bu tarihten sonra yurtdışı sürelerini borçlanıp 2008 yılı Ekim ayı başından önce tahsis başvurusunda bulunanların aylığa hak kazanma şartları 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Kanun hükümlerine, 2008 yılı Ekim ayı başından sonra tahsis başvurusunda bulunanların aylığa hak kazanma şartları ise 5510 sayılı Kanun hükümlerine ve bu Kanunla mülga kanunlara göre belirlenecektir.

          Buna göre, 08/09/1999 tarihinden önce sigortalı olanlar için 5510 sayılı Kanunla mülga sosyal güvenlik kanunlarında 4447 sayılı Kanunla düzenlenen emeklilikte kademeli geçiş sürecine ilişkin maddeler yürürlükte bırakıldığından, bunlardan yurtdışı sürelerini borçlananların  aylığa hak kazanma şartları da sosyal güvenlik kanunlarının ilgili geçici maddesi hükmüne  göre tespit edilecektir.

          5510 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin son fıkrasında; 2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı veya iştirakçi olup, bu tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına yada sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas alınacak kanunun, mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit olunacağı öngörülmüştür.

          Bu düzenlemeye göre, sigortalılıkları 2008 yılı Ekim ayı başından önce başlayan  ve Kanuna göre tahsis talebinde bulunanlardan birden çoksosyal güvenlik kurumlarına yada sigortalılık haline tabi hizmeti olanların yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları son yedi yıllık fiili hizmet içinde  en fazlasının geçtiği, eşit olması halinde son defa tabi olduğu, malullük ve ölüm aylığına hak kazanma koşulları ise son  defa tabi olduğu, mevzuata göre belirlenecektir.

 

d)      Kuruma Yazılı Başvuruda Bulunmak

 

Yönetmeliğin 13 üncü maddesi ile borçlandıkları yurtdışı sürelerine istinaden tahsis talebinde bulunanlardan istenilecek belgeler belirlenmiştir.

Buna göre; tahsis talebinde bulunanlardan başvuru sırasında 18/11/2008 tarihli ve 2008/96 sayılı Genelge eki “Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi” ve örneği 06/11/2008 tarih ve 27046 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik gereğince Kurumca hazırlanan bu Genelge eki   “3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi” ile yurtdışında çalıştıkları işten ayrıldıklarını, yurtdışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneğinin sona erdiğini gösterir bir hizmet belgesi alınacaktır.

Bu güne kadar yapılan uygulamalarda aylık talebinde bulunanların çalıştıkları işyerinden ayrıldıklarını, yurtdışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım

ödeneğinin sona erdiğini gösterir belgeyi temin etmelerinde karşılaştıkları zorluklar dikkate alınarak yurtdışından ve kesin dönüş yaparak yurtiçinden aylık talebinde bulunanlardan belge temin edilmesi konusunda aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir:

(1) Yurtdışından borçlandıkları yurtdışı süreleri ile aylık talebinde bulunacak olanların güncel tarihte düzenlenmiş, bu Genelgenin (B/1, 2 ve 3) maddesinde belirtilen belgelerden birini ibraz etmeleri gerekecektir. Hizmet belgesi, tahsis talep tarihinden önceki bir ay içinde düzenlenmişse güncel tarihli belge olarak kabul edilecektir.

(2) 3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesinde Türkiye’ye kesin dönüş yaptıklarını beyan ederek borçlandıkları yurtdışı süreleri ile aylık talebinde bulunacak olanların yurtdışı sürelerini gösterir hizmet belgesini ibraz etmeleri yeterli görülecek ve bunlardan bu belgelerin güncel tarihli olması talep edilmeyecektir.

 Aylık talebi başvurularında bizzat müracaat etme şartı aranmayacak, Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi ve 3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesinin usulüne uygun doldurulup imzalandıktan sonra Kurumun ilgili ünitesine doğrudan başvuru yapılabileceği gibi, yurtiçi veya yurtdışından posta yolu ile de gönderilebilecektir.

Aylık talep tarihinin tespitinde, adi posta veya kargo yolu ile Kuruma doğrudan yapılan yazılı başvurularda aylık talep dilekçesinin Kurumun evrak kayıtlarına intikal ettiği tarih esas alınacaktır. Taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta olarak gönderilen talepler de ise dilekçenin postaya verildiği tarih, Kuruma intikal tarihi olarak kabul edilecektir.

          Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi dışında aylık talebine dair yazılı bir dilekçe ile yapılan başvurular da kabul edilecektir. Ancak, bu durumda başvuru sahiplerinden Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi ve verilmemiş ise 3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi gönderilecek, varsa diğer eksik bilgi ve belgelerin temini cihetine gidilecektir. Bu durumda ilk yazılı başvuruya ait dilekçenin tarihi, tahsis talep tarihi olarak kabul edilecektir.

Doğrudan veya posta yolu ile tahsis talebinde bulunmakla birlikte, 12/07/2007 tarihli ve 2007/59 sayılı Genelge gereğince EK-1, EK-2 ve EK-3 belgeleri bizzat başvuru  yoluyla Kuruma ibraz etmedikleri için işlemi sonuçlandırılmayan sigortalıların tahsis işlemleri, aylığa hak kazanma şartlarını yerine getirmeleri kaydıyla ilk tahsis talepleri dikkate alınarak, bu Genelge hükümlerine göre sonuçlandırılacaktır. Ayrıca, bu durumda olup da talepleri reddedilen yada EK-1, EK-2 ve EK-3 belgelerinin gönderildiği tarih esas alınarak aylıkları bağlananların yazılı müracaatları üzerine, aylığa hak kazanma şartlarını yerine getirmeleri kaydıyla ilk tahsis talepleri dikkate alınarak, aylıkları bağlanacak yada karar tashihi yapılacaktır.

Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi ile 3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi örnekleri ünitelerce yeteri kadar çoğaltılıp ilgililere verilebileceği gibi, başvuru sahiplerince Kurumun İnternet sayfasından da temin edilebilecektir.

 

2- Hak Sahiplerinin Borçlanması ve Aylığa Hak Kazanma Şartları

 

19/08/2003 tarihli 8-17 Ek Genelge ile talimatlandırılan ölenin yurtdışı sürelerinin ve askerlik süresinin borçlandırılmasında önceliğin yurtdışı borçlanmasına verilmesi gerektiği hususu ile ilgili uygulamaya 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için devam edilecektir.

Buna göre;

a) Türkiye’de hizmeti bulunmayan sigortalıların hak sahipleri ölenin yurtdışındaki hizmetleri aylık bağlanmasına yeterli ise öncelikle bu hizmetlerini 3201 sayılı Kanunun öngördüğü şartlarla borçlanacaklardır. Hak sahipleri aylığa yetecek gün sayısı kadar borçlanabilecekleri gibi ölenin yurtdışında geçen hizmetlerinin tamamını da borçlanabileceklerdir.

b) Türkiye’de hizmeti bulunmayan sigortalıların hak sahipleri, ölenin yurtdışında geçen hizmetlerinin tamamını borçlandıkları halde, bu hizmetler aylık bağlanması için yeterli olmadığı taktirde, ölenin askerlik süresinin tamamını yada aylık almaya hak kazanacakları kadarını borçlanabileceklerdir.

c) Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkeler  ile Türkiye’de hizmeti bulunan ve ölenin askerlik süresi ile birlikte aylık bağlanmasına hak kazanan hak sahipleri, ölenin askerlik süresini borçlanabilecekler, bunlardan ölenin yurtdışında geçen hizmetlerini borçlanmaları istenilmeyecektir. Almanya’dan prim iadesi alanların hak sahipleri hakkında da benzer uygulama yapılacaktır.

Hak sahiplerine borçlandıkları yurtdışı sürelerine istinaden aylık tahsisi için; tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması, 5510 sayılı Kanunla mülga kanunların yürürlükteki hükümlerine veya sosyal güvenlik kanunlarına göre aylığa hak kazanılmış olması ve Kuruma yazılı başvuruda bulunulması şarttır.

Kanunda, hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için yurda kesin dönüş zorunluluğunun gerektiğine dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, hak sahiplerine borçlandıkları sürelere istinaden aylık bağlanmasında kesin dönüş şartı aranmayacaktır. Hak sahipleri sadece 28/08/2008 tarihli ve 26981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde öngörülen yoklama işlemleri kapsamında bulunduklarından aynı Yönetmelikte öngörülen “Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi”ni doldurmaları yeterli olacak, bunlardan ayrıca 3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi istenmeyecektir.

 5754 sayılı Kanunun 20 nci maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan ve 2008 yılı Ekim ayı başından sonra ölenlerin hak sahiplerince 3201 sayılı Kanuna göre borçlanarak 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeme şartının yerine getirilmesine imkan bulunmamaktadır. Ancak, yurtdışı hizmet borçlanması yaparak, 32 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen en az 1800 gün prim ödeme şartını yerine getirilmesi halinde ölüm aylığı bağlanacaktır.

 

3-Aylık Hesabına Esas Kazançların Tespiti

 

3201 sayılı Kanuna göre borçlandıkları hizmetleri dikkate alınarak, aylık talebinde bulunanların yurtdışı hizmet borçlanma sürelerine ait kazançların 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunan sigortalılar ile bunların hak sahiplerine bağlanacak aylıkların hesabına esas yıllık kazançların tespitinde, 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin son ve geçici 7 inci maddesinin dördüncü fıkrası dikkate alınacaktır.

 Buna göre, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında borçlandırılan sürenin 08/05/2008 tarihinden önceki ve sonraki bir süreye ait olup olmadığına bakılmaksızın, borçlanma miktarının tespiti için seçilen prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgari kazanca oranlanarak, söz konusu oran borçlanılan sürelere ait ayların prime esas asgari kazançları ile çarpılarak bulunan tutarlar, ilgili ayların prime esas kazanç olarak kabul edilecektir. Ancak, hesaplanan prime esas kazanç hiçbir şekilde ilgili ayın prime esas kazancın alt sınırından az, üst sınırından fazla olmayacaktır.

Örnek 1 :16/06/2008 tarihli dilekçesi ile Almanya’da 01/01/1990 – 31/12/1990 tarihleri arasında geçen sigortalılık süresini 20,28 YTL prime esas kazanç üzerinden borçlanan ve borçlanma bedeli 20,28 X % 32 X 360  = 2336,40 YTL’ yi 18/07/2008 tarihinde ödeyen sigortalının 1990 yılına ait prime esas kazancın hesabında seçilen bir günlük prime esas kazancın borcun ödendiği tarihteki bir günlük prime esas kazancın alt sınırına oranı 20,28/21,29 = 0.9525 olarak bulunacak, ancak bu oran 1 tam sayısının altında olması nedeniyle 1 olarak kabul edilecektir. 01/01/1990–30/06/1990 tarihleri arasındaki 1990 yılının birinci yarısındaki günlük prime esas kazancın alt sınırı 5 950 Türk Lirası , toplam prime esas kazancı 5 950 X 1 X 180 = 1 071 000 Türk Lirası olacaktır. Daha sonra 1990 yılının ikinci yarısındaki günlük prime esas kazancın alt sınırı 7 467 Türk Lirası dikkate alınarak, bu süredeki prime esas kazancı 7 467 X 1 X 180 = 1 344 060 Türk Lirası olarak tespit edilecektir. Bu durumda, aylık hesabında esas alınacak olan 1990 yılı prime esas kazanç toplamı 1 071 000 + 1 344 060 = 2 415 060 Türk Lirasıdır.

Örnek 2 : 16/07/2008 tarihli dilekçesi ile Tunus’ta 01/04/2005 – 30/06/2005 tarihleri arasında geçen sigortalılık süresini 40 YTL  prime esas kazanç üzerinden borçlanan ve borçlanma bedeli 40 X % 32 X 90  = 1 280 YTL’ yi 23/07/2008 tarihinde ödeyen sigortalının 2005 yılına ait prime esas kazancın hesabında seçilen bir günlük prime esas kazancın borcun ödendiği tarihteki bir günlük prime esas kazancın alt sınırına oranı 40 / 21,29 = 1,8788 olarak bulunacaktır. 01/04/2005 – 30/06/2005 tarihleri arasındaki 2005 yılının birinci yarısındaki günlük prime esas kazancın alt sınırı 16,29 YTL dikkate alınarak bir günlük prime esas kazanç 16,29 X 1,8788 = 30,61 YTL, aylık hesabında esas alınacak olan toplam prime esas kazanç 30,61 X 90 = 2 754,90 YTL olarak tespit edilecektir.

Örnek 3 : 10/08/2008 tarihli dilekçesi ile Avusturya’da 01/01/2005 – 30/06/2005 tarihleri arasında geçen sigortalılık süresini 21,29 YTL prime esas kazanç üzerinden borçlanan ve borçlanma bedeli 21,29  X % 32 X 180  = 1 225,80 YTL’yi 26/10/2008 tarihinde ödeyen sigortalının 2005 yılına ait prime esas kazancın hesabında seçilen bir günlük prime esas kazancın borcun ödendiği tarihteki bir günlük prime esas kazancın alt sınırına oranı 21,29 / 21,29 = 1 olarak bulunacaktır. 01/01/2005 – 30/06/2005 tarihleri arasındaki 2005 yılının birinci yarısındaki günlük  prime esas kazancın alt sınırı  16,29 YTL dikkate alınarak bir günlük prime esas kazanç 16,29 X 1= 16,29 YTL, aylık hesabında esas alınacak olan toplam prime esas kazanç  16,29 X 1 X 180 = 2 932,20 YTL olarak tespit edilecektir.

 

4-Borçlanılan Sürelerin Basamak İntibakında Değerlendirilmesi

 

Bilindiği üzere, 5510 sayılı Kanuna göre 01/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere gerek 1479, gerekse 2926 sayılı Kanuna tabi olan sigortalıların primlerinin tespitinde basamak sistemi uygulanmasından vazgeçilerek, prime esas kazanç sistemi uygulaması getirilmiştir. Diğer taraftan, borçlanılan bedelin tespitinde esas alınan %32 oranının içinde  genel sağlık sigortası primi de yer almaktadır.

Buna göre, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunan sigortalılar yönü ile 01/10/2008 tarihinden önceki yurtdışı hizmet borçlanma sürelerine ait kazançlar 1479 veya 2926 sayılı Kanun hükümlerine göre basamak intibakında, bu tarihten sonraki yurtdışı hizmet borçlanma sürelerine ait kazançlar ise 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre değerlendirilecektir.

Bu durumda, borçlandırılan sürelerin 01/10/2008 tarihinden önceki süreleri kapsaması halinde, Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün (Devredilen) 31/05/2005 tarih 80171 sayılı Genelge ve sigortalı tarafından seçilen kazancın %20’sine isabet eden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim tutarı esas alınarak bir aylık gelir; (seçilen prime esas kazanç X %20 X 30) formülüne göre hesaplanacak ve basamak intibakı 1479 ve 2926 sayılı kanunlarda yer alan prim gösterge tablolarına göre yapılacaktır.

Örnek 1: 10/08/2008 tarihili dilekçesi ile 01/01/1990- 31/12/2004 tarihleri arasındaki Hollanda’da geçen sürelerini 21,29YTL prime esas kazanç üzerinden borçlanan ve borçlanma bedeli 21,29 X % 32 X 5 400 =  36 774 YTL’ yi 01/09/2008 tarihinde ödeyen sigortalının borçlandığı süreye ait basamak intibakının tespitinde, öncelikle borcun ödendiği 01/09/2008 tarihinden borçlanılan gün sayısı kadar (5 400) geriye gidilerek ilk işe giriş tarihi 01/09/1993 olarak bulunur. Bu yıldan itibaren birinci basamaktan başlamak üzere her yıla bir basamak verilmek üzere 1999 yılındaki basamak 7 olarak tespit edilir. Daha sonra,  seçilen prime esas kazancın %20’si üzerinden hesaplanacak (21,29 X % 20 = 4,26 YTL) tutarın 30 ile çarpılması sonucu bulunacak tutar (4,26 X 30 = 127,80  YTL)  bir ay için (30 gün) yatırılması gereken prim miktarı olarak belirlenir. Bu şekilde tespit edilen prim dikkate alınarak borçlanma tutarının ödendiği tarihteki 1479 sayılı Kanunun 50 nci maddesine göre prim ödemesi gereken basamaklarına karşılık gelen (sağlıksız prim)  prim tutarlarından en yakın basamak tespit edilir. Bu örnekte 127,80 YTL’nin karşılığı 8 inci basamak olarak tespit edilecektir. Bu şekilde tespit edilen basamak, sigortalının en son yükseldiği basamak olarak kabul edilecek ve bu basamak aylık hesabında dikkate alınacaktır. 1479 sayılı Kanunun 52 nci maddesine göre intibak ettirilen basamak 50 nci maddesine göre tespit edilen son basamağını geçemeyecektir. Ancak, 01/01/2000 tarihinden önceki süreler için borçlanma yapılıp karşılığı olan tutar, 01/01/2000 tarihinden önce ödenmiş ise aylık prim miktarına tekabül eden en son basamağı geçemeyecek hükmü uygulanmayacaktır.

Örnek 2: 01/09/2009 tarihili dilekçesi ile 01/01/1990 - 31/12/2004 tarihleri arasındaki Belçika’daki geçen sürelerini 25,00 YTL prime esas kazanç üzerinden borçlanan ve borçlanma bedeli 25,00 X % 32 X 5400  = 43 200 YTL’ yi 01/12/2009 tarihinde ödeyen sigortalının borçlandığı süreye ait basamak intibakı, önce 1479 sayılı Kanunun 50 nci maddesine göre 1999 yılı basamağı yukarıdaki örnekte açıklandığı şekilde tespit edilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, borçlanma tutarı 01/10/2008 tarihinden sonra hangi tarihte ödenirse ödensin borç ödeme tarihi 30/09/2008 olarak alınacak ve basamak intibakı bu tarihe göre yapılacaktır. Daha sonra,  seçilen prime esas kazancın %20’si üzerinden hesaplanacak tutarın (25,00 X % 20 = 5,00 YTL) 30 ile çarpılması sonucu bulunacak tutar (5,00 X 30 = 150,00  YTL)  bir ay için (30 gün) yatırılması gereken prim miktarı olarak belirlenir. Bu şekilde tespit edilen prim dikkate alınarak en son yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalıların 50 nci maddeye göre prim ödemesi gereken basamaklarına karşılık gelen sağlıksız prim tutarlarından en yakın basamak tespit edilir.

Örnek 3: 01/01/2010 – 31/12/2024 tarihleri arasında yurtdışında geçen sürelerini 01/01/2030 tarihinde ödeyen sigortalının sigorta başlangıç tarihi borç ödeme tarihinden başlayarak borçlanılan 5400 gün geriye gidilerek 01/01/2015 olarak bulunur. Ancak aylık hesabında dikkate alınacak kazançların hesaplanmasında kazanç yılları 01/01/2010 ile 31/12/2024 tarihleri olarak alınacaktır. Borçlanma işlemi 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunan sigortalıların borçlanmaları gibi sonuçlandırılacak ve bu borçlanma işleminde basamak tespiti yapılmayacaktır.

Örnek 4 : 01/01/1990 - 31/12/2014 tarihleri arasındaki  yurtdışı sürelerini 01/01/2016 tarihinde borçlanarak aynı tarihte ödenmesi halinde, borçlanılan süreler, 01/01/1990 – 31/09/2008 tarihleri arasındaki süre için 30/09/2008 tarihinden 1/10/2008 tarihinden önceki borçlanılan yurtdışı gün sayısı kadar geriye gidilerek, yukarıdaki 2 inci örnekte olduğu gibi basmak tespit edilecektir. 1/10/2008 – 31/12/2014 tarihleri arasındaki sürenin değerlendirilmesi ise 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin son fıkrası hükümlerine göre neticelenecektir.

 

E- YOKLAMA İŞLEMLERİ  

 

3201 sayılı Kanuna göre yurtdışı sürelerini borçlanarak aylık bağlananların aylık alma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti amacıyla yürütülecek yoklama işlemleri, Yönetmeliğin 14 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

          1- Borçlandıkları süreler dikkate alınarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananların aylık alma şartlarının devam edip etmediği hususu, Kurumca, gerekli görülen zaman ve hallerde araştırılabilecektir.

          2-  3201 sayılı Kanuna göre malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlanıp altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulunmuş olanlar, yurtdışında çalışıp çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği alıp almadıklarını gösterir belgeleri, bu Genelge eki 3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi ile birlikte altı aylık sürenin dolduğu tarihten sonra üç ay içinde Kurumun söz konusu aylığı bağlayan ilgili ünitesine vereceklerdir. Yurtdışında bulunulan altı aylık sürede çalışmayan ve ikamete dayalı sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almayanların durumlarını 3201 Sayılı Kanuna göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi ile Kuruma bildirenlerden, ayrıca bir belge istenmeyecektir.

          3- 3201 sayılı Kanuna göre malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananların altı aydan daha uzun süre ile yurt dışında bulunup bulunmadıkları, her yıl Emniyet Genel Müdürlüğünden alınacak kayıtlarla tespit edilecektir. Söz konusu uygulamanın kapsamı, şekli ve diğer usul ve esasları Kurum ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında yapılacak olan protokolle belirlenecektir.

          4- Yıl içinde aylık bağlananların yoklama işlemleri, takip eden yıldan itibaren başlatılacaktır.

          5- Yoklama işlemleri sonucunda altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulundukları halde, yurtdışında çalışıp çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği  alıp almadıklarını gösterir belgeleri, 3201 Sayılı Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi ile birlikte süresi içinde Kuruma vermediği tespit edilenlerin aylıkları, bildirim yapılmaksızın söz konusu belgelerin intikaline kadar durdurulacaktır.

          6- Aylıkları durdurulanların Kuruma ibraz edecekleri belgelerden yada Kurumca yapılacak olan araştırma sonucunda, yurtdışında;

          (a) Çalışmadıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almadıkları tespit edilenlerin aylıkları, durdurulduğu tarihten geçerli olmak üzere ödenecektir.

          (b)  Çalıştıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği aldıkları tespit edilenlerin aylıkları,  bu Genelgenin (F)bölümünde yapılan açıklamalara göre kesilecektir. Yersiz yapıldığı tespit edilen ödemeler, 5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesi hükümlerine göre geri alınacaktır.

          7- Yurtdışı hizmetlerini borçlanarak aylık bağlananların, sosyal güvenlik kanunlarına göre aylık alma şartlarının devam edip etmediğinin tespitinde Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yer alan yoklama işlemleri ile ilgili hükümleri de uygulanacaktır. Hak sahiplerine yurtdışı hizmet borçlanması yoluyla bağlanan aylıklara ilişkin yoklama işlemleri de, adı geçen Yönetmelik hükümlerine göre sürdürülecektir.

 

 

F- AYLIKLARIN KESİLMESİ VE YENİDEN BAĞLANMASI

 

Kanunun 6 ncı maddesinin (B) fıkrasında ve Yönetmeliğin 15 inci maddesinde, borçlanılan sürelere istinaden bağlanan malullük, yaşlılık ve emekli aylıklarının kesilmesi ve yeniden bağlanmasına ilişkin esaslar belirlenmiştir.

Buna göre; borçlandıkları sürelere istinaden aylık bağlananların aylıkları, yurtdışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışmaya, ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almaya başladıkları, Türkiye’de sosyal güvenlik kanunlarına göre sigortalı olarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren kesilecektir.

Söz konusu düzenleme ile 3201 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin 06/07/2007 tarihli ve 26574 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikte yer alan “kesin dönüş” ibaresinin tanımı ve 5754 sayılı Kanunla 3201 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddenin 08/05/2008 tarihinden önce borçlandıkları yurtdışı hizmetlerine göre aylık bağlanmış olanların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına ilişkin birinci fıkrası hükmü dikkate alınarak, aylıkların kesilmesi ve yeniden bağlanmasına ilişkin esaslar aşağıda açıklanmıştır:

1- 2147 sayılı Kanuna göre borçlanarak aylık bağlanan veya bundan sonra bağlanacakların aylıkları yeniden yurtdışında çalışmaya başladıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almaya başlamaları durumunda kesilmeyecek, yurtiçinde sosyal güvenlik kanunlarına tabi çalışmaları halinde sosyal güvenlik destek primi hükümleri dahil olmak üzere ilgili sosyal güvenlik kanununun öngördüğü hükümler uygulanacaktır.

2- 3201 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 22/05/1985 tarihinden sonra yurtdışı sürelerini borçlanarak aylık bağlanan veya bağlanacak olanların aylıkları, yurtdışında çalışmaya başlamaları halinde çalışmaya başladıkları tarihten itibaren kesilecektir.

3-  3201 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 22/05/1985 tarihinden sonra yurtdışı sürelerini borçlanarak aylık bağlanan veya bağlanacak olanların aylıkları, 06/07/2007 tarihinden sonra yurtdışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almaları halinde, bu ödenekleri almaya başladıkları tarihten itibaren kesilecektir. Bu tarihten önce yurtdışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almaya başlayıp, bu ödeneklerini bu tarih itibaren de almayı sürdürenlerin ödenekleri kesilinceye kadar  aylıkları kazanılmış hak olarak devam ettirilecektir. Ancak, bunların aylıkları, yurtdışında yeniden ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almaya başlamaları halinde kesilecektir.

4-  3201 sayılı Kanuna göre aylık bağlandıktan sonra 2008 yılı Ekim ayı başından önce Türkiye’de sosyal güvenlik kanunlarına tabi olarak çalışmaya başlayanlar hakkında sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümler dahil olmak üzere ilgili sosyal güvenlik kanununun öngördüğü hükümler uygulanacaktır. Ancak, 2008 yılı Ekim ayı başından önce başlayan çalışma nedeniyle 5510 sayılı Kanunla mülga sosyal güvenlik kanunlarına göre 2008 yılı Ekim ayı başı itibariyle sosyal güvenlik destek primine tabi tutulanlar hakkında, bu Genelgenin (G) bölümünün beşinci paragrafı uygulanacaktır.

5- 2008 yılı Ekim ayı başından önce veya sonra 3201 sayılı Kanuna göre aylık bağlanan yada bağlanacak olanların bu tarihten sonra 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde aylıkları, çalışmanın başladığı tarih itibariyle kesilecek, 5754 sayılı Kanunla değişik 3201 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin (B) fıkrası hükmüne göre 5510 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi ve geçici 14 üncü maddesi hükümleri uygulanmayacağından, bunlar sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmayacaktır.

6- Aylıkları kesilenlerden yurtiçinde veya yurtdışında çalışması sona erenlerin veya yurtdışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği alanlardan bu ödenek ve yardımları sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini takip eden ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanacaktır.

7- Çalışmanın sona ermesi nedeniyle aylıkların yeniden ödenmesi talebinde bulunanların çalışmaları;

(a) Yurtiçinde geçmişse, bu çalışmalar da dikkate alınarak aylıklar, ilgili sosyal güvenlik kanunlarındaki hükümlere göre hesaplanarak,

(b) Yurtdışında geçmişse, kesildiği tarihteki aylığı, tekrar bağlanan aylığın başlangıç tarihine kadar ilgili sosyal güvenlik kanunlarındaki artış hükümlerine göre yükseltilerek,

yeniden bağlanacaktır.

8- Aylığın kesildiği süre içinde yurtdışında geçen sigortalılık sürelerinin Kanuna göre borçlanılması halinde, bu süreler ve bu sürelere ait prime esas kazançlar, ilgili mevzuat çerçevesinde yeniden aylık bağlanmasında değerlendirilecektir.

            9- Borçlanılan yurtdışı sürelerine istinaden hak sahiplerine bağlanan aylıkların kesilmesi ve yeniden bağlanmasında ilgili sosyal güvenlik kanunu hükümleri uygulanacaktır.

 

G- KAZANILMIŞ HAKLARA İLİŞKİN HUSUSLAR

 

Kanunun geçici 7 nci maddesinin birinci fıkrasına göre, 08/05/2008 tarihinden önce yurtdışı borçlanma talebinde bulunanlardan; borç tahakkuku yapılmış olanların, borç tahakkuku ile ilgili işlemleri devam edenlerin, tahakkuk ettirilen borçlarını ödeyenlerin ve borçlandıkları yurtdışı hizmetleri dikkate alınarak aylık bağlanmış olanların kazanılmış hakları saklıdır.

Yönetmeliğin geçici 6 ncı maddesi ile Kanunun bu hükmü aynen korunduktan sonra ek olarak, bunların borçlanma işlemlerinin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hükümlerine göre sonuçlandırılacağı ve 08/05/2008 tarihinden önce Bakanlar Kurulu Kararı ile en son değiştirilen dövizin miktarı, tahakkuk ettirilmiş borçlarının tamamını ödememiş olanların bakiye borç sürelerine uygulanacağı hükümlerine yer verilmiştir. 

            Düzenlemeye göre, 08/05/2008 tarihinden önce yurtdışı borçlanma başvurusunda bulunanlardan; borç tahakkuku ile ilgili işlemleri devam edenlerin, borç tahakkuku yapılmış olanların ve tahakkuk ettirilen borçlarının tamamını ödemeyenlerin Kanunun değiştirilmeden önceki 4 üncü maddesine istinaden borçlarını günlüğü 3,5 Amerikan Doları üzerinden ödemelerini yapabileceklerdir. Bu borçlanmaların ödenmesinde süre şartı bulunmadığından, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılan ödemeler geçerli sayılacaktır.

08/05/2008 tarihinden önce Kanuna göre yurtdışı borçlanma başvurusunda bulunup  tebliğ edilen borçlarının bu tarihten önce veya sonra  ödenip ödenmediğine bakılmaksızın 08/05/2008 tarihinden sonra yapılan tahsis başvurularında, aylıklar Genelge’nin (D) bölümünde açıklanan şartlarlarla bağlanacak, bağlanan aylıkların yoklanması (E), kesilmesi ve yeniden bağlanmasında ise (F) bölümünde açıklanan esaslar uygulanacaktır.

          Ancak, 2008 yılı Ekim ayı başı itibariyle Türkiye’deki çalışma nedeniyle sosyal güvenlik kanunlarının ilgili hükümlerine (506 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin (B) bendi, 1479 sayılı Kanunun ek 20 nci maddesi)   göre sosyal güvenlik destek primi ödeyenlerin bu statüleri çalışma sona erinceye kadar kazanılmış hak olarak devam ettirilecektir. Bunların sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaları sona erdikten sonra Türkiye’de yeniden sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde, haklarında sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümleri uygulanmayarak, aylıkları kesilecektir.

Yönetmeliğin 2 nci maddesinde, ikili veya çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış olup olmadığına bakılmaksızın yabancı bir ülkede geçen sigortalılık veya ev kadını sürelerinde ve borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olanları kapsadığı hükmü yer almaktadır. Yeni düzenleme ile borçlanılan sürelere istinaden aylık talebinde bulunmada ve aylık alma süresinde Türk vatandaşı olma şartı kaldırılmıştır. Bu nedenle yurtdışı sürelerini borçlananların gerek aylık talebinde bulundukları tarihte, gerekse aylık aldıkları sürede, Türk vatandaşlığını kaybetmeleri durumunda aylıkları kesilmeyecektir.

          Bununla birlikte, Türk vatandaşlığını kaybettiklerinden dolayı eski Yönetmelik hükümlerine göre aylıkları bağlanmayan veya aylığı bağlandıktan sonra Türk vatandaşlığını kaybetmesi nedeniyle aylıkları durdurulan veya kesilenlerin 08/05/2008 tarihinden sonra yaptıkları veya yapacakları tahsis başvuruları üzerine, taleplerini takip eden aybaşından itibaren bağlanacaktır.

          Türk vatandaşı olmadıkları için ölüm aylığı talepleri reddedilen hak sahipleri hakkında da, aylığa hak kazanmaları halinde, yukarıdaki paragrafta belirtilen  esaslara göre işlem yapılacaktır.

 

            H - DİĞER İŞLEMLER

 

1- 3201 sayılı Kanunun 08/05/2008 tarihinden önceki hükümlerine göre yapılan borçlanma işlemlerinde, borçlanma başvurusunun farklı kuruma yapıldığının tespiti halinde borçlanma işlemi iptal edilecek, borç ödenmiş ise borçlanma tutarı  ödeme tarihindeki Türk Lirası tutarı üzerinden ilgiliye iade edilecek ve aynı borçlanma talep dilekçesi, borçlanma işlemini yapması gereken kuruma gönderilecektir. Bu durumda olanların borç tahakkukları günlük 3,5 ABD Doları üzerinden yapılacaktır. Ancak, Kanunun 08/05/2008 tarihinden önceki hükümlerine göre Bağ-Kur’a borçlanılan ev kadını olarak geçen sürelerle çakışan, çalışılan veya çalışılmış gibi kabul edilen sürelerin (çocuk yetiştirme süresi gibi) bulunduğunun tespiti halinde,   çalışılan veya çalışılmış gibi kabul edilen sürelere ait borçlanma işlemi  iptal edilecek, borçlanma tutarı da ödeme tarihindeki Türk Lirası tutarı üzerinden ilgililere iade edilecektir. Bu sürelerin yeniden borçlanılmak istenilmesi halinde ise borçlanma işlemi, Türkiye’deki son sigortalılık durumuna göre ilgili sosyal güvenlik kurumunca, Kanunun 08/05/2008 tarihinden sonraki hükümlerine göre neticelendirilecektir.

2- Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine ve hak sahiplerine kısmi aylık bağlananlardan yurtdışı borçlanması yaparak aylıklarını tam aylığa yükseltme talebinde bulunanlardan, sigortalılar için bu Genelgenin (D/1), hak sahipleri için (D/2) bölümünde belirtilen şartlar aranacaktır. Ancak borcunu ödeyen sigortalıların kısmi aylığı, borcun ödendiği tarih kesin dönüş tarihinden önce ise kesin dönüş tarihini, kesin dönüş tarihinden sonra ise borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından, hak sahiplerinin kısmi aylığı ise borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren tam aylığa yükseltilecektir.

3- 5754  sayılı  Kanunla  3201  sayılı  Kanuna  eklenen  geçici  7 nci  maddenin    ikinci fıkrasına göre, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa              aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki              yurtdışı borçlanma süreleri de, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilecektir. Bunların aylıklarının hesabında 5510 sayılı Kanunun     geçici 2 nci maddesi hükümleri uygulanacaktır. Bu durumda olanların borçlanma         işlemleri Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığınca yürütülecektir. Başvuru sahibinin Türkiye’deki ikametgahının bulunduğu yerdeki sosyal güvenlik il müdürlüğüne yada sosyal güvenlik merkezine müracaat edenlerin borçlanma talep belgelerinin en kısa sürede Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığına  gönderilmesi   sağlanacaktır. 22/05/2008 tarih 2008/44 sayılı Genelgenin (B/2) bölümünün (d) maddesi, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce anılan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)  bendi kapsamında çalışanları kapsamaktadır.

4- 2009 yılı için belirlenen asgari ücret tutarları  dikkate alınarak, yurtdışı hizmet borçlanması talebinde bulunanların bir gün için tahakkuk ettirilecek borçlanma tutarı; 01/01/2009-30/06/2009 tarihleri arasında asgari günlük (22,20 x %32) 7,10 Türk Lirası, azami günlük (144,30 x %32) 46,18 Türk Lirası, 01/07/2009-31/12/2009 tarihleri arasında ise asgari günlük (23,10 x %32) 7,39 Türk Lirası , azami günlük (150,15 x %32) 48,05 Türk Lirası olarak uygulanacaktır.

5-  12/07/2007 tarihli 2007/59 sayılı Genelge ile daha önce yurtdışı borçlanması ile ilgili yayımlanmış diğer genelge ve genel yazıların bu Genelgeye aykırı hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.


3201 sayılı kanunun 1’inci maddesinde belirtildiği üzere, Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmuş olanların yurtdışında ev kadını olarak geçirdikleri sürelerini borçlanma imkanları bulunmaktadır.
Yurtdışı borçlanması yapanlara aylık bağlanması ve aylık ödemelerinin devam etmesinin şartlarından birisi de yurda kesin olarak dönülmüş olmasıdır. Yurda kesin dönüş; “aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları şeklinde tanımlanmıştır.

Yurtdışında ev kadını olarak geçen sürelerini borçlanarak yukarıda sayılan kişilere yurtdışında ikamet etseler bile aylıkları ödenmektedir. Bağlanan bu aylıklar yeniden çalışmaya başlaması ya da ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alması halinde durdurulmaktadır.

Yurtdışında ev kadını olarak geçirilen sürelerin borçlandırılması yasal bir zorunluluk olup şu an için bu borçlanmanın durdurulması yönünde bir çalışma bulunmamaktadır.

Yurt dışı hizmet borçlanması hakkından, yabancı ülkede çalışmış veya ev hanımı olarak yurt dışında bulunmuş Türk vatandaşları ile zorunlu göçe tabi tutulan vatandaşlarımız yararlanabilmektedir. Yurt dışı borçlanma hakkı bulunanlar, yurt dışında çalışmış ve 18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşları, zorunlu göçe tabi tutulanlar ve yurt dışında yaşayan ev kadınlarıdır...
www.uzmanyurtdisiemeklilik.com
18 YAŞ ALTINDA GEÇEN ÇALIŞMALAR BORÇLANILAMAZ
Yurt dışı hizmet borçlanması yapabilecek ilk grup yurt dışında çalışmış olan ve 18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarıdır. Yurt dışında 18 yaşı tamamlamadan önce çalışanlar 18 yaşı tamamladıkları tarihten sonraki dönemleri borçlanabilirler. Örneğin 25.04.1970 doğumlu olan ve 15.01.1986 tarihinde Almanya’da çalışmaya başlayan sigortalı 15.01.1986 ila 25.04.1988 tarihleri arası için bu süreler 18 yaşın altında kaldığından dolayı borçlanma yapamayacak, 25.04.1988 tarihinden itibaren çalıştığı süreleri borçlanabilecektir. Özelikle belirtmeliyiz ki; burada 18 yaşın doldurulması ve Türk Vatandaşı olma şartı birlikte aranmakta olup her iki olgununda ayrı ayrı açıklanması faydalı olacaktır.
www.uzmanyurtdisiemeklilik.com
TÜRK VATANDAŞLIĞINDAN ÇIKAN BORÇLANMA YAPAMAZ
3201 sayılı Kanunun 1’inci maddesine göre “Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, borçlanma kapsamındadır. Yurt dışı borçlanmasında Türk vatandaşı olma şartının iki halde yerine getirilmesi zorunludur. Bunlardan biri, borçlanılması istenilen sürelerde ilgilinin Türk vatandaşı olması, diğeri ise borçlanmaya müracaat edilen tarih itibariyle Türk vatandaşı olunmasıdır. Özellikle belirtmek gerekir ki, Türk vatandaşlığı ile birlikte yabancı ülke vatandaşlığı da devam edenler; diğer bir ifadeyle çifte vatandaş olanlar yurt dışı borçlanma hakkına sahiptirler. Türk vatandaşlığında geçmeyen yurt dışı veya ev kadınlığı süreleri borçlanılamaz. Yine başvuru tarihinde Türk vatandaşlığına haiz olmayan sigortalı ve hak sahiplerinin borçlanma talepleri de kabul edilmez.
www.uzmanyurtdisiemeklilik.com
VATANDAŞLIKTAN İZİNLİ ÇIKANLAR DAVAYLA BORÇLANIR
Ancak vatandaşlıktan izinle çıkan ve borçlanma talebi sırasında Türk vatandaşı olmayan kişilerin vatandaşlıktan çıkmadan önceki çalışma sürelerini yurt dışı hizmet borçlanması kapsamında borçlanıp borçlanamayacağı uygulamanın tartışılmasına neden olmuş ve çok sayıda dava açılmıştır. Açılan davalar sonucunda Yargıtay tarafından, doğumla Türk vatandaşı olup İçişleri Bakanlığından izin alarak vatandaşlıktan çıkarılanların sosyal güvenliğe ilişkin haklarının saklı tutulması, izinle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin kazanılmış haklarının korunması gerektiği belirtilerek bu sürelerin borçlanılabileceğine karar verilmiştir. Yargıtay, Türk vatandaşlığındayken geçen yurt dışı çalışmalarını kazanılmış hak olarak görmekte ve bu sürelerin yurt dışı hizmet borçlanması kapsamında borçlanılabileceğini değerlendirmektedir.
Türk vatandaşlığı kaybedildikten sonraki yurt dışı hizmetlerinin borçlanılamayacağı konusunda görüş ayrılığı yoktur. Türk vatandaşlığından izinle çıkmayı düşünenlerin öncelikli olarak yurt dışında geçen hizmetlerini borçlanmak için talepte bulunmaları ve bu hizmetleri borçlandıktan sonra izinle vatandaşlıktan çıkmaları faydalarına olacaktır.
www.uzmanyurtdisiemeklilik.com
KADINLAR İÇİN YASAL İKAMET YETERLİ
Türk vatandaşlığı uyruğundayken yurt dışında ev kadını olarak geçen süreler, medeni durumlarına bakılmaksızın borçlanma kapsamındadır. Kadınların yurt dışında geçen bu sürelerde hiç evlenmemiş olmasının veya evlenip boşanmış olmasının bir önemi yoktur. Burada asıl olan cinsiyetin “kadın” olmasıdır.
Ev kadını olarak geçen sürelerin ikamet tezkeresi ile belgelenmesi yanında bu sürelerin, yurt dışına çıkış ve yurda giriş tarihlerinin, fotoğraf ve künye bilgilerinin bulunduğu pasaport sayfalarının fotokopisi ya da emniyet müdürlüklerinden alınacak yurda giriş-çıkış çizelgesi ile de belgelenmesi gereklidir. Ancak ev kadını olarak yurt dışında bulunulan sürelerin pasaport fotokopisi veya emniyet müdürlüklerinden alınacak yurda giriş-çıkış çizelgesi ile borçlanılması aşamasında, sadece yurt dışında bulunulan süreler borçlandırılmakta, pasaport fotokopisi veya yurda giriş-çıkış çizelgesinden ülkemizde bulunulduğu tespit edilen süreler hiçbir şekilde borçlandırılmamaktadır.

ZORUNLU GÖÇE TABİ TUTULANLAR BORÇLANMA YAPABİLİR
3201 Sayılı Kanunun geçici 6’ncı maddesinde zorunlu göçe tabi tutulan yani Bulgaristan göçmenleri için borçlanma kapsamında yalnızca çalışma süreleri gösterilmiştir. Dolayısıyla zorunlu göçe tabi tutulan ve geçici 6’ncı madde kapsamına giren kişiler, çalışma süreleri arasında veya sonunda boşta geçen çalışılmayan süreleri ya da ev kadınlığında geçen süreleri borçlanamazlar. Örneğin; 1989 yılında zorunlu göç ile ülkemize gelerek Türk vatandaşlığını alan kadın vatandaşımızın 1980 ila 1989 yılları arasında Bulgaristan’da 1800 gün prim ödemesi varsa sadece prim ödemesinin olduğu 1800 gün borçlanma yapma hakkına sahip olacak, ev kadınlığı süreleri için borçlanma hakkı bulunmayacaktır.

KİMLER YURT DIŞI BORÇLANMASI YAPAMAZ
18 yaşın doldurulmasından önce yurt dışında geçen sigortalılık, işsizlik ve ev kadınlığı süreleri, Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce veya Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra yurt dışında geçen süreler, kendilerine kısmi aylık bağlanmış olanların yurt dışında geçen sigortalılık süreleri arasında ve bu sürelerin bitiş tarihinden sonraki işsizlik süreleri ve ev kadını olarak geçen süreler, borçlanılamaz...                                  

Mavi Kart ile ilgili son dönemlerde verilen yanlış bilgiler üzerine, Avrupalı okurları bilgilendirelim istedik. Denildiği gibi, Mavi veya Pembe Kart sahiplerine emeklilik hakkı var mı? Koşullar nedir? Hepsi bu yazıda AVRUPALI Türklerin merak ettiği bu konuyu iki bölüm halinde irdelemek gerekir. Birincisi, ikili sosyal güvenlik sözleşmeleri, ikincisi yurtdışı borçlanma yönüyle. Bütün bunlardan önce konunun hukuki yönünü açıklayıp borçlanma ve emeklilik hususunu açıklamanın daha doğru olacağını düşünmekteyim. Mavi Kart/Pembe Kart’ta hukuki gelişmeler Yabancı ülke vatandaşlığına geçmek amacıyla Türk vatandaşlığından izinle ayrılan kişilerin Türk vatandaşlığını yitirmelerinin yaratabileceği olumsuz durumu giderebilmek amacıyla, 1995 yılında 4112 sayılı kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, 29.06.2004 tarihinde değiştirilip 5203 sayılı kanun olarak 06.07.2004 tarih ve 25514 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Hangi haklarınız bulunmakta? Türk vatandaşlığından izin alıp başka bir ülke vatandaşlığına geçen kişilere, 5203 sayılı kanun uyarınca, Türk vatandaşlığından kaynaklanan tüm haklarının saklı tutulduğu ve güvence altına alındığına dair bir belge düzenlenmektedir. Bu belge kamuoyunda “Mavi Kart” olarak adlandırılmaktadır. Bu belgeyle, doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan Bakanlar Kurulu veya İçişleri Bakanlığı’ndan çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler ve bunların kanuni mirasçılarının, Türkiye’de ikamet, seyahat, çalışma, yatırım, ticari faaliyet, miras, taşınır-taşınmaz mal satın alma, devretme, kiralama ve bunun gibi konularda Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam etmeleri hususu hüküm altına alınmıştır. Pembe kart hamili olanların seçme-seçilme hakkı bulunmamaktadır, köy arazisi ile askeri alanlarda mülk edinmeleri de söz konusu değildir. Bu kişiler bedelli askerlik için Türkiye’ye döviz ödemişlerse ödedikleri rakamı da TL karşılığı olarak geri alma hakkına da sahiptirler. Ülkemize geldiğinizde oturma ve çalışma izni almadan çalışmanız, işyeri açmanız mümkün olmaktadır. Hangi haklarınız bulunmamakta? Anayasamıza göre seçme ve seçilme hakkı için temel şartlardan birisi “vatandaşlık” olduğundan, “Mavi ve Pembe Kart” sahibi kişilerin seçme ve seçilme hakki bulunmamaktadır. Mavi ve Pembe Kart hamilleri, Türkiye’de memur olarak da görev yapamamaktadırlar. Köy arazisi içinde ve askeri alanda mülk edinemezler. Yurtdışı borçlanması yapamazlar. Mavi Kart Avrupa ülkelerinde yaşayıp da yaşadıkları ülke vatandaşlığına geçmek isteyenlere Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, izinli olarak vatandaşlıktan çıkma izni verir ve kendilerine de mavi kart denilen bir kart verir. Türk vatandaşlığından izinle çıkan kişilerin pasaport ve nüfus cüzdanları iptal edilerek, kendilerine “5203 Sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” (Mavi Kart) verilir. Bu belge, Türkiye’de ikamet, seyahat, çalışma, yatırım, ticari faaliyet, miras, taşınır mal satın alma, feragi, kiralama gibi konularda işe yaramaktadır. Vatandaşlıktan izinle ayrılmak için tüm ailenin istemesi gerekir. Pembe Kart 403 sayılı vatandaşlık kanununun 32.maddesine göre, ana ya da babaya bağlı olarak Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilen 18 yaşından küçük çocuklar için de talep edildiği takdirde 5203 sayılı kanunla saklı tutulan hakların kullanılmasına ilişkin belge (pembe kart) düzenlenmektedir. Sözleşme aylığı ve mavi kart sahipleri Ülkemizin 22 ülkeyle yapmış olduğu sosyal güvenlik sözleşmelerine göre Türk veya yabancı ülke vatandaşı olmanıza bakmaksızın emeklilik ve hastalık yönüyle eşit işlem yapılmak zorundadır. Şayet ülkemizde 1 gün dahi sigortalı çalışmanız geçmiş ise mavi kart sahibi, Bakanlar kurulu izni ile yabancı ülke vatandaşlığına geçmiş veya geçmemiş olmanıza bakılmaksızın Türkiye’de ikamet eden bir Türk vatandaşı gibi yabancı ülkede geçen hizmetlerinizi birleştirir ve koşul yerine gelmiş ise mutlaka sizlere bir aylık bağlanır. Ayrıca ikametinizi bulunduğunuz ülkeden Türkiye’ye taşırsanız sağlık yardımı hakkından da ücretsiz yararlanırsınız. Belirtmiş olduğumuz uygulama SSK ve Bağ-Kur’luların yanında memur iken istifa edip yurtdışında çalışanlar için de geçerlidir. Borçlanma ve Mavi Kart sahiplerinin durumu Diğer bir konu ise çok merak edilen ve bugünlerde kafaların çok karıştırıldığı yurtdışı borçlanma ve buna bağlı olarak emeklilik hakkı. Şunu kesin bir dille ifade etmeliyiz ki yurtdışı borçlanma hakkından yararlanmak için çalıştığınız, işsizlikte geçen veya ev kadını olarak ikamet ettiğiniz sürede mutlaka Türk vatandaşı veya Türk vatandaşlığını koruyan çifte vatandaş olmanız gerekir. Yabancı ülke vatandaşlığına geçen veya eski adı pembe kart yeni adı mavi kart sahipleri bu imkandan faydalanamaz. 29.06.2004 ve 29.05.2009 günleri değiştirilen Türk Vatandaşlık Kanunu’nun 28’inci maddesi “……..sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı……” derken, birinci bölümde dile getirdiğimiz konu ve ülkemizdeki çalışması ile emeklilik hakkı elde edenlerin durumlarını garanti altına almıştır. Sanki 12.06.2009 gün ve 27256 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Türk Vatandaşlık Kanunu değişikliği yabancı ülke vatandaşlığına geçen veya mavi kart sahiplerine borçlanma ve bundan dolayı da emeklilik hakkı getiriyor gibi yansıtılmaktadır. Bu tamamen eksik veya yanlış bir bilgidir. Dava açılmak suretiyle bu hakkın elde edilebileceği şeklinde vatandaş ile devleti karşı karşıya getirmenin yanında masrafa sürüklenmesine vesile olunmaktadır. Bugüne kadar alınmış bir mahkeme kararı olmadığı halde, bilgi kirliliği yoluyla yanlış anlamalara yol açılmaktadır. Borçlanma ödemesini yaptıktan sonra yabancı ülke vatandaşlığına geçenlerin durumu Sosyal Güvenlik Kurumu 2009 yılı başında yabancı ülke vatandaşlığına geçenlerle ilgili olarak şu şekilde bir düzeltme yoluna gitti. Türk vatandaşı olarak borçlanma bedelini ödemiş ancak aylık bağlanması için yapılacak başvuru sırasında ya da aylık alma süresinde yabancı ülke vatandaşlığına geçmiş veya mavi kart sahibi olan kişilerin kazanılmış haklarının korunması gerektiği konusunda ikincil mevzuat çıkarılarak mağduriyetlerin önlenmesi yoluna gidilmiştir. Örnekle açıklayacak olursak, siz Avrupalı Türklerden biriniz çalışma, işsizlik, ikamet (ev kadını) sürelerinizde Türk vatandaşı veya çifte vatandaş idiniz. Borçlanma başvurusunda bulunup bedelini ödedikten sonra yabancı ülke vatandaşlığına geçmiş iseniz aylık başvurusunda bulunduğunuz sırada yabancı ülke vatandaşı olmanız, aylık başvurusuna engel olmayacaktır. Veya borçlandınız, bedelini ödediniz ve aylık almaya başladıktan bir süre sonra yabancı ülke vatandaşı olsanız dahi, aylığınızın devam etmemesi yönünde bir engel teşkil etmeyecektir. Yeni uygulamada yabancı ülke vatandaşlığına geçen Avrupalı Türklerin mağduriyetini önleyecek bir düzenleme yapılmıştır. Şöyle ki, Türk vatandaşlığını kaybettiklerinden dolayı eski Yönetmelik hükümlerine göre aylıkları bağlanmayan veya aylığı bağlandıktan sonra Türk vatandaşlığını kaybetmesi nedeniyle aylıkları durdurulan veya kesilenlerin 8 Mayıs 2008 tarihinden sonra yaptıkları veya yapacakları tahsis başvurularına göre aylıkları, yazılı başvurularını izleyen aybaşından itibaren bağlanmaktadır. Bu sayede borcunu ödeyenlerin paralarının iadesi değil aylıklarının tekrar bağlanması imkanı getirilmiş bulunmaktadır.

08/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı “Yurtdışında Çalışan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun”, 22/5/1985 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarih itibari ile yürürlüğe girmiştir. Bu kanunla, Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen sürelerinin borçlanma yoluyla sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Borçlanma kapsamındaki süreler

- Yurtdışında geçen sigortalılık süreleri,
- Bu süreler arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri,
- Ev kadını olarak geçen sürelerdir.
Borçlanma kapsamında olmayan yurtdışı süreleri
- Yurtdışında 18 yaşın doldurulmasından önce, Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce veya Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra geçen sigortalılık, işsizlik ve ev kadını olarak geçen süreler borçlanma kapsamında değildir.
- Ülkemizdeki sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları kapsamında geçen sürelerle çakışan yurtdışı süreleri borçlanma kapsamında değildir.
- İkili sosyal güvenlik sözleşmelerine göre kendilerine kısmi aylık bağlanmış olanların yurtdışında geçen sigortalılık süreleri arasında ve bu sürelerin bitim tarihinden sonraki işsizlik sürelerinin de, 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmasına imkân bulunmamaktadır.

Yurtdışı borçlanma için aranan şartlar

- Türk vatandaşı olmak, ( BORÇLANMA TALEP TARİHİNDE TÜRK VATANDAŞI OLMAYANLAR DA DAVA AÇMAK SURETİYLE BORÇLANMA İŞLEMİ YAPABİLİR)
- Borçlanma kapsamındaki yurtdışı sürelerini belgelendirmek,
- Yazılı istekte bulunmak.
Yurtdışında geçen sürelerin borçlandırılmasına ilişkin yazılı talep, genelge eki “Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi”nin usulüne göre doldurulup imzalandıktan sonra doğrudan yada posta yolu ile Kurumun ilgili ünitesine verilmesi ile yerine getirilir.
Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi örnekleri yurtiçinde Kurum üniteleri, yurtdışında ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşavirliği yada Ataşeliklerinden temin edilebileceği gibi, Sosyal Güvenlik Kurumunun www.sgk.gov.tr Internet adresinde bulunan “Yurtdışı/Form ve Dilekçeler” bölümünden indirilebilir.

Not: Borçlanmak için ayrıca yurda dönüş şartı aranmadığından yurtdışında iken borçlanma başvurusunda bulunanlar da, borçlanma hakkından 3201 sayılı Kanunun öngördüğü şartlarla yararlanabilirler.

Borçlanma için gereken belgeler

Yurtdışı borçlanmalarda belgelendirme şartına ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlayan belgeler; sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen veya akdedilmeyen ülkelere ve ülke ayrımı yapılmadan ev kadını olarak geçen sürelere ilişkin olmak üzere farklılık göstermektedir.

Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Akdedilen Ülkelerde Geçen Sürelerin Borçlandırılabilmesi İçin İbrazı Gereken Belgeler:

- Çalışılan ülkede bağlı bulunulan sigorta merciinden alınacak hizmet cetveli veya sigorta kartlarından,
- Sigortalıların çalıştıkları iş yerlerinin resmi kuruluşlara ait olması veya resmi kuruluşlarca ya da kamu kurumu olarak kabul edilen kuruluşlarca düzenlenmesi halinde, belgelerin ayrıca tasdikine gerek kalmaksızın; çalışılan ülkede işyerinin ait olduğu belediyelerce düzenlenmiş hizmet belgeleri, vergi dairelerince çalışılan sürelere ilişkin düzenlenmiş belgeler, iş bulma kurumlarınca işsizlikte geçen sürelere ilişkin verilen belgeler, ilgili meslek kuruluşları veya birliklerince veya diğer resmi kuruluşlarca verilen hizmet belgelerinden,
- Yurtdışında kendi adına ve hesabına çalışanların bağlı oldukları vergi dairesi, ilgili meslek kuruluşu veya birliklerince verilen hizmet belgesinden,
- Bulunulan ülkelerdeki Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerden alınacak ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgelerinden,
durumlarına uygun olan belgenin Kuruma ibraz edilmesi gerekir.

Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Akdedilmemiş Ülkelerde Geçen Sürelerin Borçlandırılabilmesi İçin İbrazı Gerekli Belgeler:

- Bulunulan ülkelerdeki Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerden alınacak ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgelerinden,
- Yurtdışında çalıştıkları iş yerlerinden alacakları hizmet sürelerini gösterir bonservisleri ile birlikte pasaportlarında bulunan çalışma izinlerinin tercümelerinden,
- Gemi adamları, çalıştıkları geminin bayrağını taşıdıkları ülkelerde bulunan Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerinden alacakları ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgelerini veya iş yerlerinden alacakları sigortalılık sürelerini gösterir bonservisleri ile gemilerde çalıştıklarını gösterir belgelerde kayıtlı bulunan çalışma izinlerinin tercümeleri yada pasaportlarında çalışma süreleri ile örtüşen giriş-çıkış tarihlerini gösterir sayfaların örneklerinden,
durumlarına uygun olan belgenin Kuruma ibraz edilmesi gerekir.

Ev kadını olarak geçen sürelerin borçlanmasında, ibrazı zorunlu belgeler

Ev kadını olarak geçen süreler, ev kadınlarının yurtdışında oturduklarına dair alacakları ikamet belgesinin;
- Türkiye’de yeminli tercüme bürolarınca veya yurtdışında bulunan Türk temsilciliklerince akredite edilmiş tercümanlarca yapılmış ve ilgili temsilcilikçe onaylanmış tercümesinden,
- Çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlik veya ataşeliğinin bulunduğu Türk temsilciliklerince ikamet belgesine istinaden düzenlenecek belgeden,
- Yukarıdaki belirtilen ikamet belgesi temin edilemiyorsa yurtdışına çıkış ve yurda giriş tarihlerinin, fotoğraf ve künye bilgilerinin bulunduğu pasaport sayfalarının fotokopisi ya da emniyet müdürlüklerinden alacakları yurda giriş-çıkış çizelgesinden,
biri ile belgelenmesi gerekir.

Yurtdışında geçen sürelerin tamamını borçlanmak zorundalığı var mı ?

- Yurtdışında geçen sürelerden tamamının borçlanılmasında bir zorunluluk yoktur.
- Başvuru sahipleri, bu sürelerin tamamını borçlanma isteğinde bulunabilecekleri gibi, bir kısmını ya da aylık bağlamaya yetecek bölümünü borçlanma talebinde de bulunabilirler. Bu konudaki tercihin, başvuru sırasında yazılı olarak belirtilmesi gerekir.
- Ayrıca, kısmi borçlanmalarda borçlanılmayan süreler, yeni bir başvuru ile borçlanılabileceği gibi, borçlanma başvuru tarihinden sonra yurtdışında geçen süreleri bulunanların da, bu süreleri borçlanma hakları bulunmaktadır.

Yurtdışı sürelerinin borçlandırılabilmesi için başvurulması gereken sosyal güvenlik statüsü

Yurtdışında geçen sigortalılık, işsizlik ve ev kadını olarak geçen sürelerin borçlandırılmasında Türkiye’de son defa;
- Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi çalışması olanların, bu Kuruma,
- 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesine tabi sandıklardan birine tabi çalışması olanların, ilgili sandığa, başvurmaları gerekir.
- Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması bulunmayanların borçlanma işlemleri, Sosyal Güvenlik Kurumunca sonuçlandırıldığından bu durumdakilerin borçlanma talepleri de bu Kuruma yapılmalıdır.
- Kendilerine veya hak sahiplerine sosyal güvenlik sözleşmesi uygulanmak suretiyle kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma başvuruları ise aylığı bağlayan sosyal güvenlik kuruluşuna yapılması gerekir.

Müracaat yeri

Sosyal Güvenlik Kurumunca sonuçlandırılacak olan borçlanmaların Kurumun hangi birimine yapılmasındaki genel kural, son defa Türkiye’de geçen çalışmaların sigortalılık haline göre belirlenmektedir.
Buna göre, Türkiye’de son defa;
- Hizmet akdi veya kendi nam ve hesabına bağımsız kapsamında çalışması bulunanlarla hiç çalışması bulunmayanların, ikametgâhlarının bulunduğu yerdeki sosyal güvenlik il/merkez müdürlüklerine,
- Kamu görevlisi kapsamında çalışması bulunanların, “SGK Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı – Mithappaşa Caddesi No:7 Sıhhıye/ANKARA adresine”,
yazılı olarak başvurmaları gerekir.
Yurtdışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin yurtdışında geçen sigortalılık süreleri ile ev kadınlığında geçen sürelerin borçlandırılması için hak sahiplerince yapılacak başvurular da, ölenin Türkiye’deki sigortalılık statüsü dikkate alınarak, Sosyal Güvenlik Kurumunun yukarıda açıklanan birimlerine yapılmalıdır.

Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre kısmi aylık alanların borçlanma müracaatları

Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kısmi aylıkları;
- Kamu görevlileri için öngörülen mevzuata göre bağlananlar yurtdışı borçlanma başvurularını, “SGK Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı – Mithatpaşa Caddesi No:7 Sıhhıye/ ANKARA”,
- Hizmet akdi ile veya kendi hesabına bağımsız çalışanlar için öngörülen mevzuata göre bağlananlar yurtdışı borçlanma başvurularını, “SGK Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığı – Mithatpaşa Caddesi No: 7 Sıhhiye – ANKARA”,
adresine yapmaları gerekir.

Yurtdışı sürelerine ait borçlanma miktarının belirlenmesi

Daha önce borçlanılacak her bir gün için 3,5 dolar üzerinden tahakkuk ettirilen borç tutarı, 8/5/2008 tarihinden sonra yapılan veya yapılacak olan başvurular için geçerli olmak üzere değiştirilmiştir.
Buna göre, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın yüzde 32′si, borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilen borç tutarıdır.
3201 sayılı Kanun uygulaması yönüyle 8/5/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddenin birinci fıkrasında günlük kazancın alt sınırı, İş Kanunu gereğince 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen bir aylık brüt asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise günlük kazanç alt sınırının 6,5 katı olarak belirlenmiştir.
Yurtdışı sürelerinin borç tutarının hesabında kullanılması ile sınırlı olmak üzere buradaki alt sınırı yeniden belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.
Bu durumda, Kuruma ödenecek olan borçlanma tutarı, başvuru tarihinde geçerli olan günlük prime esas kazancın alt ve üst sınırları arasında kalmak kaydıyla başvuru sahibince seçilen kazancın yüzde 32’sinin borçlanılmak istenen gün sayısı ile çarpımı kadardır.
Başvuru tarihi, borçlanma talebine ilişkin dilekçenin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihtir. Ancak, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta olarak gönderilen yurtdışı borçlanma taleplerinde, dilekçenin postaya verildiği tarih, başvuru tarihi olarak kabul edilir.

Örnek borçlanma tutarı hesabı

05/1/2009 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuru yapıldığını ve yurtdışında geçen 10 yıllık sigortalılık süresinin 25,00 TL prime esas kazanç üzerinden borçlanma talebinde bulunulduğunu varsayalım. Bu durumda ödenmesi gereken borç tutarı:
Borçlanma talebinde bulunduğumuz tarih itibari ile geçerli olan günlük prime esas kazancın alt sınırı 22,20 TL, üst sınırı ise bunun 6,5 katı, yani 144,30 TL’dir. Seçilen prime esas kazanç alt ve üst sınırlar arasında bulunduğundan borcumuzun tespitinde öncelikle yüzde 32 oranı uygulanmak sureti ile bir günlük borç miktarı, daha sonra bu miktar 3600 ile çarpılarak 10 yıllık borç miktarı hesaplanacaktır.
Buna göre, bir günlük borçlanma miktarınız 25 x %32 = 8.00 TL, 10 yıllık borçlanma karşılığı ödenecek miktar ise 8,00 x 3600 = 28.800 TL’dir.

Borçlanma miktarının ödenmesinde süre

08/5/2008 tarihinden sonra yapılan borçlanma başvurularında tahakkuk ettirilen prim borcunun tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde ödenmesi gerekmektedir.
Tahakkuk ettirilen borç tutarı, ilgiliye iadeli taahhütlü olarak tebliğ edilir. Posta alındısının ilgiliye teslim edildiği tarih, borcun tebliğ tarihidir.
Borcun, yukarıda belirtilen tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödenmemesi halinde, borçlanma işlemi geçersiz sayılır. Üç aylık süre içerisinde borcun bir kısmının ödenmesi halinde, ödenen miktara isabet eden süre geçerli sayılır.
Borcun bir kısmını veya tamamını ödemeyenlerin, bu sürelerinin 3201 sayılı Kanuna göre değerlendirilmesi, yeniden yazılı başvuruda bulunmaları ve tahakkuk eden borç miktarını süresi içinde ödemeleri şartına bağlıdır.
08/5/2008 tarihinden önce yurtdışı borçlanma başvurusunda bulunanlardan; borç tahakkuku ile ilgili işlemleri devam edenler, borç tahakkuku yapılmış olanlar ve tahakkuk ettirilen borçlarının tamamını ödemeyenler borçlarını günlüğü 3,5 Amerikan Doları üzerinden ödeyebilirler.
Bu borçlanmaların ödenmesinde süre şartı bulunmadığından 08/05/2008 tarihinden sonra yapılan ödemeler geçerli sayılır.

Borçlanmadan vazgeçmek mümkün mü ?

Tahakkuk ettirilen borcun tamamını veya bir kısmını ödeyenlerden borçlanmalarının iptal edilmesi için başvuruda bulunanların ödedikleri borçlanma tutarının tamamı faiz uygulanmaksızın Türk Lirası olarak iade edilir.
Borçlandıkları hizmetleri ile malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan sigortalılar ile ölüm aylığı bağlanamayan hak sahiplerine başvuruları halinde ödenen borçlanma tutarının tamamı faiz uygulanmaksızın Türk Lirası olarak iade edilir.
Ancak, borçlandıkları hizmetler dikkate alınarak aylık bağlanmış olanlar borçlanma talebinden vazgeçemezler ve bunların ödedikleri borçlanma tutarı iade edilmez.

Borçlandırılan süreler, Türkiye’deki hangi sigortalılık statüsüne göre nasıl değerlendirilir?

Yurtdışı borçlanmasına dair süreler, ilgilinin Türkiye’de sigortalılığı varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılığı yoksa 5510 sayılı Kanuna göre kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
Türkiye’de sosyal güvenlik kanunlarına tabi sigortalılığı bulunanların borçlanılan süreye ait gün sayısı, prim ödeme gün sayıları veya hizmetlerine eklenir.

Borçlandırılan süreler, Türkiye’deki sigortalılık süresinin başlangıcına etkisi

Aylığa hak kazanmak için 5510 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin üçüncü fıkrasında tanımlanan anlamda belli bir sigortalılık süresi şartının yerine getirilip getirilmediğinin tespitinde geçerli olmak üzere;
- Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
- Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayanların sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçların tamamen ödendiği tarihten, sigortalı ölmüş ise ölüm tarihinden, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmek suretiyle tespit edilir.
- Birden fazla yurtdışı hizmet borçlanması yapılması durumunda da sigortalılık süresi başlangıcı, borcun en son ödendiği tarihten, borçlanılan toplam gün sayısı kadar geriye götürülerek belirlenir.
- Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.

Borçlandırılan sürelere göre aylık bağlanması için aranan şartları

Borçlanılan sürelere göre malullük, yaşlılık veya emekli aylığı bağlanabilmesi için;
- Yurda kesin dönülmüş olması,
- Tahakkuk ettirilen borçtan aylık bağlanmasına yetecek en az süre/gün karşılığı kadar ödeme yapılması,
- Mülga sosyal güvenlik kanunların/kanunlarının yürürlükteki veya 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre aylığa hak kazanılmış olması,
- Kuruma yazılı başvuruda bulunulması, şarttır.

Not: Buradaki “kesin dönüş” ibaresi, aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade etmekte olup, mutlak ifadesi ile yurda giriş yaptıktan sonra bir daha yurtdışına çıkmama durumunda kullanılmamaktadır.

Bağlanan aylıkların başlama tarihi

Yukarıda belirtilen şartları yerine getirenlerin aylıkları, yazılı talepte bulundukları tarihi takip eden aybaşından başlar.

Borçlanılan Sürelere Göre Aylığa Hak Kazananların, Aylıklarının Bağlanması İçin İbrazı Gereken Belgeler

Borçlanılan yurtdışı sürelerine göre;
- Malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlanabilmesi için “Tahsis Talep, Beyan ve Taahhüt Belgesi’ne ek olarak “3201 sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi” ve yurtdışında çalıştığı işyerinden ayrıldığını, varsa ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneğinin sona erdiğini gösterir belgenin,
- Ölüm aylığı bağlanabilmesi için “Tahsis Talep, Beyan ve Taahhüt Belgesi” ile birlikte aylık bağlanacak olan hak sahibinin durumuna uygun olan belgelerin (öğrenci belgesi, kazanç belgesi, sağlık kurulu raporu ),
ibraz edilmesi zorunludur.
Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi ile 3201 sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi örnekleri, Kurumun ilgili ünitelerinden temin edilebileceği gibi, başvuru sahiplerince Sosyal Güvenlik Kurumununwww.sgk.gov.tr Internet adresinde bulunan “Yurtdışı/ Form ve Dilekçeler” bölümünden indirilebilir.

Aylık talebi için kuruma başvurabilecekler

- Aylık başvurularında bizzat müracaat etme şartı kaldırılmıştır. Gerekli belgeler, usulüne uygun doldurulup imzalandıktan sonra Kurumun ilgili ünitesine doğrudan başvuru yoluyla verilebileceği gibi, yurtiçi veya yurtdışından posta yolu ile de gönderilebilir.
- Sadece yurtdışından başvuruda bulunacak olanlar için güncel tarihli hizmet belgesinin ibrazı istenmektedir.
- Tahsis talep tarihinden önceki bir ay içinde düzenlenen hizmet belgeleri, güncel tarihli belge olarak kabul edilmektedir.
- Yurda kesin dönüş yaptıktan sonra aylık talebinde bulunanların ibraz edecekleri hizmet belgesinin ise güncel tarihli olmasında bir zorunluluk bulunmamaktadır.

Sosyal güvenlik sözleşmesine göre kısmi aylık almakta iken yurtdışı hizmet borçlanması yapanların aylıkları hangi tarih itibarı ile tam aylığa dönüştürülür?

Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kısmi aylık almakta iken yurtdışı hizmet borçlanması yapanların kısmi aylıkları;
- Borcun ödendiği tarih kesin dönüş tarihinden önce ise kesin dönüş tarihini,
- Borcun ödendiği tarih kesin dönüş tarihinden sonra ise borcun ödendiği tarihi,
takip eden aybaşından itibaren, tam aylığa yükseltilir.

Yurtdışı borçlanma yoluyla bağlanan aylıkların kesildiği haller

Yurtdışında sigortalılık veya ev kadını olarak geçen sürelerini borçlanarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı aylığa/ hak kazananların, bu aylıkları;
- Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış olup olmadığına bakılmaksızın herhangi bir ülkede çalışmaya, ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almaya başladıkları,
- Türkiye’de sosyal güvenlik kanunlarına göre sigortalı olarak çalışmaya başladıkları,
tarihten itibaren kesilir.

Yurtdışına çıkışın Kuruma bildirimi

Borçlandıkları süreler dikkate alınarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananlardan altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulunmuş olanlar, yurtdışında çalışıp çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği alıp almadıklarını gösterir belgeleri, “3201 sayılı Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi” ile birlikte söz konusu altı aylık sürenin dolduğu tarihten sonra üç ay içinde Kuruma vermek zorundadırlar.
Altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulundukları halde, yukarıda belirtilen belgeleri, yine yukarıda belirtilen süre içinde Kuruma vermediği tespit edilenlerin aylıkları, bildirim yapılmaksızın söz konusu belgelerin intikaline kadar durdurulur.
Bu şekilde aylıkları durdurulanların Kuruma ibraz edecekleri belgelerden yada Kurumca yapılacak olan araştırma sonucunda, yurtdışında;
- Çalışmadıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almadıkları tespit edilenlerin aylıkları, durdurulduğu tarihten geçerli olmak üzere ödenir.
- Çalıştıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği aldıkları tespit edilenlerin aylıkları çalışmaya başladıkları tarihten geçerli olmak üzere kesilir, yersiz yapıldığı tespit edilen ödemeler, 5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesi hükümlerine göre geri alınır.

Borçlanılan yurt dışı süreleri dikkate alınarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananlar hakkında kurumca yürütülecek olan yoklama işlemleri

Borçlandıkları süreler dikkate alınarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananların aylık alma şartlarının devam edip etmediği hususu, Kurumca, gerekli görülen zaman ve hallerde araştırılabilir.
Kurum, Kanuna göre malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananların altı aydan daha uzun süre ile yurt dışında bulunup bulunmadıklarını, her yıl Emniyet Genel Müdürlüğünden alınacak kayıtlarla tespit eder. Söz konusu uygulamanın kapsamı, şekli ve diğer usul ve esasları Kurum ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında yapılan olan protokolle belirlenir.

Kesilen aylıklar, hangi durumda yeniden Bağlanır ve sonradan geçen çalışmalar nasıl değerlendirilir?

Aylığı kesilenlerden yurtiçinde veya yurtdışında çalışması sona erenlerin veya yurtdışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği alanlardan bu ödenek ve yardımları sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini takip eden ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.
Aylıkları tekrar ödenmeye başlananların, çalışmaları;
- Yurtiçinde geçmişse, bu çalışmalar da dikkate alınarak aylıklar, ilgili sosyal güvenlik kanunlarındaki hükümlere göre hesaplanarak,
- Yurtdışında geçmişse, kesildiği tarihteki aylığı, ikinci fıkrada belirtilen aylığın başlangıç tarihine kadar ilgili sosyal güvenlik kanunlarındaki artış hükümlerine göre yükseltilerek, yeniden bağlanır.
Aylığın kesildiği tarihten sonra yurtdışında geçen sigortalılık sürelerinin yeniden aylık bağlanmasında değerlendirilmesi, bu sürelerin 3201 sayılı göre borçlanılmasına bağlıdır.  

Yurtdışında yaşayan ve kamuoyunda ‘’Mavi Kartlılar’’ olarak bilinen doğumla Türk vatandaşı olup da Bakanlar Kurulundan çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedip başka bir ülke vatandaşlığına geçenlerle ilgi kamuoyunda çok tartışılmadan TBMM’de 09.05.2012 tarihinde 6304 sayılı Kanun kabul edildi. Bu kanun resmi gazetede 18.05.2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiş oldu.
Bu değişikliklerde Mavi Kartlılarla ilgili değişiklik veya yenilikler Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Türk Vatandaşlığı Kanunlarında yapılan değişikliklerdir. Nüfus Hizmetleri Kanunundaki değişikliklerle Mavi Kartlılarla ilgili ‘’Mavi Kartlılar Kütüğü’’ oluşturulmakta.Ancak biz bundan ziyade Mavi Kartlıların hakları ile ilgili 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28.maddesinde getirilen yenilikleri inceleyeceğiz.
Gerçekten değişiklikten önce Mavi Kart sahibi vatandaşlarımız ve onların çocuklarınının askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü bulunmamakla beraber seçme ve seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları bulunmamaktaydı. Sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanabiliyorlardı.
YENİ DÜZENLEME MAVİ KARTLILARA HANGİ HAKLARI VERİYOR?
6304 sayılı Kanunun 14.maddesiyle değiştirilen 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28.maddesiyle;
1. Mavi Kart sahiplerinin eskiden olduğu gibi seçme ve seçilme, muafen araç veya ev
eşyası ithal etmehakları ile askerlik hizmetini yapma yükümlülükleri yoktur. (2.fıkra 1.cümle)
2. Mavi Kartı bundan böyle ‘’ doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak
suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve üçüncü dereceye kadar olan altsoyları’’ alabilecek ve bu haklardan faydalanabilecek. (1. ve 6.fıkra ) Ancak Bakanlar Kurulu gerekli görmesi halinde üçüncü dereceden itibaren hangi dereceye kadar olan altsoyların bu maddede tanınan haklardan faydalanabileceğini belirleyebilecek. ( 4.fıkra) Yani vatandaşlığı kaybeden kişilerle bunların çocukları ve torunları bu haklardan yararlandırılacak. Bakanlar Kurulu lüzum görmesi halinde torunun çocuğu ve torunun torununa da bu hakları verilebilecek.Ancak bundan yararlanmak isteyen altsoy üstsoyla olan soybağını belgelendirmek durumundadır. (5.fıkra) Eski uygulama sadece çocukları kapsamaktaydı.
3. Mavi Kart talep edildiğinde bu kartlar 210 sayılı Değerli Kağıtlar Kanunukapsamında
değerlendirilecek (6.fıkra 2.cümle) ve 5,00 TL değerli kağıt bedeli tahsiledilecektir. Eski uygulamada Mavi Kart için bir bedel talep edilmiyordu.
4. Mavi Kart sahiplerine İçişleri Bakanlığın tespit edeceği esaslar çerçevesinde kimlik
numarası verilecek ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası aranan yerlerde bu kimlik numarası kullanılacaktır. (8.fıkra) Henüz bakanlığın bu konuda bir düzenlemesi olmadı.
5. Mavi Kartlıların Türkiye Cumhuriyetinin yurtiçi ve yurtdışı kurum ve kuruluşları ile
ilgili yerlerde kanunun kendilerine sağladığı hakların kullanılmasında Mavi Kartılarını ibraz etmeleri yeterli olacak. Ancak Mavi Kart ibraz edilemiyorsa Kimlik Paylaşımı Sistemi aracılığıyla Mavi Kartlılar Kütüğünden alınacak kayıt örneği ve uyruğunda bulunulan devlet makamlarınca verilmiş kimlik bilgilerini gösteren belge ile işlem yapılabilecek.(7.fıkra)
6. Mavi Kartlılar bir kadroya dayalı ve kamu hukuku rejimine tabi olarak asli vesürekli kamu
hizmeti görevlerinde bulunamazlar.Mesela devlet memurluğu yapamazlar. Ancak kamu kurum ve kuruluşlarında işçi, geçici veya sözleşmeli personel olarak çalıştırılabilecekler. ( 3.fıkra) Bu hak eski uygulamada bulunmamaktaydı.
7. Mavi Kartlıların sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı olup bu hakların
kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olacaklar.(2.fıkra 2.cümle) Kamu kurum ve kuruluşları, bu madde (28.madde) hükümlerinin uygulanması amacıyla her türlü tedbiri alır ve gerekli düzenlemeleri yapar.(10.fıkra)
Görüldüğü gibi yapılan değişiklik Mavi Kartlıları bir disiplin içine almak , Mavi Kartlıların çocuklarının dışında üçüncü dereceye ve belki daha aşağıdaki altsoylarına kadar kanundaki haklardan faydalandırmak, kamuda belirli statülerde çalışma hakkı vermek ve bu konuda Kamu kurum ve kuruluşlarına tedbir alma ve gerekli düzenlemeleri yapma görevi ve ödevi verme dışında bir yeni hak sözkonusu olmamıştır. 
DEĞİŞİKLİKTE MAVİ KARTLILARIN SOSYAL GÜVENLİKLE (EMEKLİLİK) İLGİLİ HAKLARI İLE 3201 SAYILI KANUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ 
Değişiklikten önce Mavi Kartlılar28.maddenin ‘’Sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla..’’ifadesine rağmen başvuru tarinde yabancı ülke vatandaşı olduklarından dolayı Türk vatandaşlığında geçen sürelerini kazanılmış hakları olduğu halde emeklilikte değerlendiremiyorlardı. Zira Sosyal Sigorta Kurumu 8.5.1985 tarihli ve 3201 sayılı kanun, 06.11.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması Ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre bu talepleri reddiyordu.Yani borçlanma başvurusu sırasında Türk vatandaşı olma şartını aramaktaydı. Buna karşı açılan davalar hep Mavi Kartlılar lehine sonuçlanmış ve gerek Yargıtay Dairelerince gerekse de Hukuk Genel Kurulunca onanmıştır.
Kanunda Mavi Kartlıların en çok ümitle bekledikleri değişiklik, mahkeme kararları ve içtihatlarla tescillenmiş sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış haklarının değerlendirilmesi ve bu haksız uygulamanın sonlandırılmasıydı. Yani bu hakkın mahkeme kapılarında değil kanun önünde tespitini beklemekteydiler. Çünkü Türk devleti onların bulundukları ülke vatandaşlığına geçmelerini teşvik etmiş onlarda buna istinaden yabancı ülke vatandaşı olmuşlardı. 
Kanun değişikliği tasarısını meclise sunan Hükümetin 28.maddenin değişiklik gerekçesinde ‘’ Ayrıca, Mavi Kart sahibi kişilerin kamu hizmetlerine girme, sosyal güvenlik hakkı gibi çeşitli konulardaki hakları özel olarak yasal güvenceye kavuşturulmaktadır.’’ denmesine, tasarı alt komisyonda görüşülürken bazı muhalefet üyelerinin Mavi Kart sahiplerinin sosyal güvenlik hizmetlerinden yararlanamadığı; bu konuyla ilgili bir çalışma yapılması gerektiği ifade etmesine, Anayasa Komisyonunda MHP’li üyelerin muhalafet şerhinde ‘’Anayasa Komisyonu görüşmelerinde yurtdışında yaşayan kişilerin dile getirdikleri Türkiye’de borçlanma suretiyle emekli olma.... gibi sorunlara çözüm bulunamamış....’’ olduğu belirtilmesine rağmen bu konuda madde değişiklikten önceki ifadelerle meclis genel kurulundan geçerek kanunlaşmıştır.
Kısacası beklentilerin aksine kanun değişikliğiyle SGK’dan borçlanma suretiyle emekli olma hususunda hiç bir değişiklik veya ilerleme sözkonusu olmamıştır. Sorun yine yargı yolu ile çözülmeye devam edecektir.
Aslında bu noktada SGK’yı tamamen suçlamakta yersizdir. SGK 28.madde ile ilgili 08.06.2011 tarihli ve 2011/48 sayılı genelgesinin ikinci bölüm 1.1. (5) nolu paragrafındaki yorumuna göre ‘’ ... Söz konusu maddeye (28.Madde) göre, Türk vatandaşlığından çıkmadan önce kazanılmış sosyal güvenlik hakları, ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla aynen Türk vatandaşlarına tanınan haklar gibi kullanılabilecektir. Bu durumda, Kanunda (Yani 3201 sayılı kanun) borçlanmadan yararlanabilmenin başvuru sahibinin borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartına bağlanması, ...., kamu oyunda “pembe ya da mavi kart sahibi” olarak bilinen.... başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmadıklarından borçlanma kapsamındaki sürelerde Türk vatandaşı olsalar bile, borçlanma hakkından yararlanamayacaklardır...’’ denilmektedir. 
Gerkçekten 3201 sayılı kanunun 1. ve 3.maddeleri ile Yönetmeliğin 2. maddesi gereğince yurtdışı hizmetlerin borçlanılmasında başvuru tarihinde Türk vatandaşı olma zorunluluğu bulunmaktadır. O halde sorun 3201 sayılı kanun ve onun uygulama Yönetmeliğinden kaynaklanmaktadır. Kanun yapma tekniği açısından sözkonusu bu mevzuat değiştirildiğinde veya en azından ilgili maddelere ‘’ ve Mavi Kart sahipleri ‘’ ibaresi eklenmek suretiyle problem çözülecek ve Mavi kart sahibi insanımızın bu konudaki mağduriyeti giderilmiş olacaktır. Bu değişikliği 6304 sayılı kanuna bir veya iki madde ekleyerek gerçekleştirmek mümkün idi.
Meclisteki komisyon görüşmeleri sırasında komisyon üyelerinin bu konu ile ilgili sorularına Hükümet temsilcisi olarakcevap veren Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı ‘’Mavi Kartlıların borçlanma yoluyla emeklilik hakkından yararlanabilmeleri doğrultusunda bir düzenlemenin İntibak Yasa Tasarısına ekleneceğini’’ belirtmiş. Ümidimiz yeni tasarıda... 


Emeklilik konusunu daha iyi anlamaniza yarayacak Soru ve Cevaplar asagidadir: 

Soru: Ev kadını Türkiye de ve Almanya da hiç çalışmasi yok. Borçlanmayı hangi kurum kapsamında yapabilir?

Yanıt: Türkiye’de hiçbir hizmeti olmayan ev kadınları yurtdışı borçlanmalarını 5510 sayılı Yasanın 4.1/b maddesi gereği Bağ-Kur kapsamında yapar, yurt disinda gecen 20 seneyi borçlanıp Bağ-Kur dan emekli olabilir.
Eger yurt disinda kisa dönem calisma veya cocuk dogumundan dolayi da olsa bir sigorta girisleri varsa SSK dan emekli olabilirler. Cocuklarin dogum belgelerini bulunduklari ülkedeki sigorta kasasinda yapacaklari basvuruyla isletebilirler. Bu baslangic tarihi Türkiye de mahkemede dava yoluyla SSK baslangici saydirilarak yurt disinda 20 sene yasadiklarini belgelemeleri durumunda SSK dan emekli olma sartlarini yerine geitirmis olurlar. Bu bilgiler mavi kart sahibi kadinlar icin de aynen gecerlidir.

Serbest meslek sahibi olup, hic prim yatirmayanlar da faaliyet süreleri kadar erkeklerde 25 bayanlarda 20 sene prim yatirarak Bag-kur dan emekli olabilirler. Yurtdışında geçen sürelerin tamamını borçlanmak zorunlu degillerdir. Emekli olmaya yetecek kadar süreyi borçlanabilirler.

8 mayis 2008 tarihinden evvel basvuranlar sansli durumdalar. Cünkü SSK dan o günkü gelen cevaplarinda verilen borclanma gün ve miktari hala sabit ve gecerlidir. Istenen parayi yatirarak emekli olabilirler. Ödeyecekleri para artmamaktadir. Ellerindeki belgeleri saklasinlar, cok degerlidir. Emekli ayligi baslatmak istediklerinde ek prim yatirmalari talep edilebilir. Bunu önlemek ve SSK dan yüksek emekli ayligi alabilmeleri icin mahkemelerde dava acarak yurt disi sigorta baslangicini Türkiye de sigorta baslangici saydirmak zorundadirlar. 

01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Yasa’nın 50. maddesiyle, isteğe bağlı sigortalı olabilmek için “Türkiye’de ikamet etmek” şartı getirilmiştir. Ancak bu hüküm, bu tarihten önceki kazanılmış hakları etkilemez. Fakat bilmemiz gereken 01.10.2008 tarihinden itibaren yurt disinda yasayanlar istege bagli prim ödeyemezler.
Türkiye deki hizmetlerine göre borclanarak emekliye ayrılanların bir daha Türkiye içinde çalışmalarını engelleyen hiçbir yasal hüküm yok. Fakat yurt disinda calismalari mümkün degil, yasak, yurda kesin dönüş şartı deniyor, fakat istenen yurt disinda calismamasi ve sosyal yardim almamasi.

Soru: Borçlanma bedelini ödemek için bir süre varmı? Taksitle borçlanma yapabilirmiyim?

Yanıt: Eğer borçlanma başvurunuz 08.05.2008 tarihinden önce ise ödeme yapmak için bir süre şartı yok. Ancak 08.05.2008 tarihinden sonra yapılan borçlanma başvuruları sonucu tahakkuk eden tutar, tutarın tebliğinden itibaren 3 ay içerisinde yatırılmak zorunda. Taksit hakkı yok.

Soru: Borçlanma yoluyla bağlanan aylıklar hangi hallerde kesilir?

Yanıt: Aylık bağlandıktan sonra Türkiye’de veya yurtdışında tekrar çalışmaya başlayanların aylıkları kesilir. Aylık bağlandıktan sonra, 06.07.2007 tarihinden önce yurtdışından sosyal sigorta veya sosyal yardım almaya başlayanların Türkiye’deki emekli aylıkları kesilemez. Ancak 06.07.2007 tarihinden sonra sosyal yardım ve sosyal sigorta ödeneği almaya başlayanların aylıkları kesilir.
Borçlanma suretiyle aylık alanlar yurtdışında kesintisiz 6 aydan fazla ikamet eden emekliler yoklama yaptırmak zorundadır. 6 ayın dolduğu tarihten itibaren 3 ay içerisinde yoklama belgesi doldurup SGK’ya göndermek zorundadır.

Borçlanarak emeklilik aylığı alanlar, kesin dönüş yapmak zorunda degildir. Eğer işsizlik veya sosyal yardım alma durumu sona erdiyse, Türkiye’den tekrar emekli aylığı alabilirler veya emekli ayliklarini Almanya da beyan ederek aldiklari yardimlardan bu miktari düsürebilirler.
Primlerini cekip Türkiye ye kesin dönüs yapanlar gecmise dönük borclanma sartlarinin müsait oldugu ülkelerde gecen yurt disindaki sürelerini borclanabilirler.



ALMAN RANT SİGORTASINA İLK GİRİŞ TARİHİNİN TÜRKİYE SİGORTASINA İLK GİRİŞ TARİHİ OLARAK KABUL EDİLMESİ 

Bilindiği üzere, Almanya’ya işçi göçünün başladığı 1960 yıllarda, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Devleti arasında bir sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmıştı. Bu sözleşmeye benzer sözleşmeler daha sonra Fransa, Hollanda, Avusturya, Belçika gibi diğer Batı Avrupa ülkeleriyle de ayrı ayrı imzalanmıştı. 

Bu sözleşmelerin her birisinde farklı maddelerde yazılan, Türkiye-Almanya Sözleşmesinde ise 29/4. maddede kaleme alınan bir hüküm vardır. Bu da, bir Türk Vatandaşının bulunduğu ülkedeki (Almanya’daki) rant sigortasına ilk giriş tarihinin, Türkiye’deki ilk sigortalılık başlangıç tarihi sayılacağıdır.

Bu hüküm son derece önemlidir. Zira, Türkiye’deki SSK kapsamında emekli olmayı düzenleyen mevcut mevzuata göre, bir sigortalının emekliliği, kadın ise en az 20, erkek ise en az 25 yıllık sigortalı olunması gerekliliği üzerine kuruludur. Yani SSK mevzuatına göre bir kadın emekli olma hakkını kazandığında en az 20, erkek ise en az 25 yıl öncesinde SSK kapsamında çalışma yapmış, SSK ya giriş yapmış olmalıdır.

Bu şart sebebiyle de SSK, Türkiye’de hiç çalışması olmayan bir yurtdışı gurbetçisinin, bayansa en az 20, erkekse en az 25 yıllık borçlanma yapmasını şart koşmakta, bunu ödediği tarihten itibaren de ödediği gün sayısını geriye doğru götürerek ilk sigortalılık başlangıcını tespit etmekte, bundan sonra da tespit edilen ilk başlangıç tarihine göre emeklilik yaşını tayin etmektedir. Somut bir örnekle izah edecek olursak; örneğin 01.05.1964 doğumlu Mehmet Bey adlı bir vatandaşımız, çocukluğundan beri Almanya’da yaşıyor olsun ve 18 yaşını doldurduğu 01.05.1982 tarihinde Almanya’da ilk kez işe girmiş ve o günden beri çalışıyor olsun. Bu vatandaşımız Türkiye’de hiç çalışmamış olsun ve örneğin 01.07.2007 tarihinde SSK’ya müracaat ederek yurtdışı borçlanması yapma talebinde bulunmuş olsun. SSK bu talebe göre Mehmet Beye 25 yıl (9000 gün) borçlanma tahakkuku yapacaktır. Mehmet Bey tahakkukta çıkan 25 yıl (9000 gün) karşılığı borçlanmayı tamı tamına ödemediği müddetçe emeklilik hakkını kazanamayacaktır.

Oysa ki, Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin 29/4. maddesine göre, Mehmet beyin Almanya’daki ilk çalışma tarihi yani 01.05.1982 tarihi Mehmet Bey için Türkiye’deki ilk işe giriş tarihidir, SSK sözleşmedeki bu maddeyi uygulasa bu kez Mehmet beye 25 yıl (9000 gün) değil, 5075 gün borçlanma tahakkuku çıkarmak zorunda kalacaktır, sözleşmeye göre Mehmet Bey borçlanmasını neredeyse yarı yarıya daha az ödeyerek emeklilik imkanına sahiptir.

SSK bu sözleşmeleri uygulamasa da bu konuda Türkiye’de iş mahkemelerinde dava açan vatandaşlarımız, daha az borçlanma bedeli ödeyerek daha erken yaşta emeklilik hakkını kazanmışlardır.

Bu durumda olan vatandaşlarımızın, bahsettiğimiz emsal kararları delil göstererek, Türkiye’de iş mahkemesinde kendi davalarını açmaları gerekiyor. Ancak bu durum sadece SSK kapsamında (5510 sayılı Yasa’nın 4-1/a maddesi kapsamında) olanlar için geçerli, Bağ-Kur veya Emekli Sandığına tabi olanlar bu durumdan istifade edemezler, zira onların bağlı oldukları mevzuat başkadır

 Yurtdışı hizmet borçlanmasından yararlanabilmek için aşağıda açıklanan Türk vatandaşı olmak, belirli nitelikte yurtdışı süreleri bulunmak, hizmetleri belgelendirmek ve yazılı istekte bulunmak şartları aranır.

1-Türk Vatandaşı Olmak

Yurtdışı hizmet borçlanmalarında, Türk vatandaşı olma şartının iki halde yerine getirilmesi zorunludur. Bunlardan biri, borçlanılması istenilen sürelerde ilgilinin Türk vatandaşı olması, diğeri ise Türk vatandaşlığında geçen süreleri borçlanma talebinde bulunan sigortalı veya hak sahibinin yazılı başvuru tarihi itibari ile Türk vatandaşı olmasıdır. Türk vatandaşlığında geçmeyen yurtdışı hizmet veya ev kadınlığı süreleri borçlandırılmayacağı gibi, borçlanma başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmadığı tespit edilen sigortalı ve hak sahiplerinin borçlanma talepleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kabul edilmeyecektir. Aynı zamanda Türk vatandaşlığı ile birlikte yabancı ülke vatandaşlığı devam edenler de söz konusu yasa ile getirilen düzenlemeden yararlanabilirler.

Borçlanılmak istenilen sürelerde, Türk vatandaşlığının devam edip etmediği ve borçlanmak için yazılı başvuru tarihinde sigortalı veya hak sahibinin Türk vatandaşı olup olmadığı, ilgililerden herhangi bir belge talep edilmeden, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün Kimlik Paylaşım Sistemi kullanılarak bilgisayardan alınacak olan Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği çıktısı ile tespit edilir.

Ancak, vatandaşlıkla ilgili olarak Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği ile başvuru sırasında alınan Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi yada diğer belgelerde yer alan bilgiler arasında farklılık bulunduğu hallerde, vatandaşlık durumundaki değişiklikle ilgili belgelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ibrazı müracaat sahibinden istenilebileceği gibi, tereddüt halinde konunun açıklığa kavuşturulması için ilgili kurum ve kuruluşlar ile de yazışma yapılabilir. 

2-Belirli Nitelikte Yurtdışı Süreleri Bulunmak

3201 sayılı Kanuna göre borçlanma hakkından yararlanabilmek için ilgilinin yurtdışında belirli nitelikte geçen hizmet veya sürelerinin bulunması şarttır. Bunlar, yurtdışında;
- Hizmet akdi kapsamında veya kendi nam ve hesabına bağımsız olarak geçen sigortalılık,
- Hizmet akdi kapsamında veya kendi nam ve hesabına bağımsız olarak geçen sigortalılık süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik (çalışılmayan), 
- Ev kadını olarak geçen, 

süreleridir.
Ancak, aşağıdaki süreler borçlanma kapsamı dışında tutulur:

a)18 yaşın doldurulmasından önce yurtdışında sigortalı ve ev kadını olarak geçen süreleri.

b)Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce veya Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra sigortalı veya ev kadını olarak geçen süreleri.

c)İkili sosyal güvenlik sözleşmesine göre kendilerine kısmi aylık bağlanmış olanların yurtdışında geçen sigortalılık süreleri arasında ve bu sürelerin bitim tarihinden sonraki işsizlik süreleri.

ç) Sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları kapsamında geçen sürelerle çakışan yurtdışı süreleri.

Yukarıdaki (ç) maddesinde belirtilen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin süreler;

a) Libya’da iş üstlenen Türk işverenlerince çalıştırılan Türk işçilerin bu ülkede 01/09/1985 tarihinden sonra geçen çalışma sürelerini,

b) Almanya’da istisna akdi kapsamında iş üstlenen Türk işverenlerince çalıştırılan Türk işçilerinin bu ülkedeki çalışma sürelerini,

c) Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde iş üstlenen Türk işverenler tarafından yurtdışına götürülen Türk işçilerinin çalışma sürelerini,

ç) Türkiye’deki sosyal güvenlik kanunlarına göre yurtiçinde isteğe bağlı sigortaya prim ödenen sürelerde bu ülkelerde geçen hizmet veya ev kadını olarak geçen sürelerini,

kapsar.

5754 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile 3201 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde yer alan “çalışma süreleri” ibaresi yerine “sigortalılık süreleri” ibaresi kullanılmıştır. Bu nedenle, 3201 sayılı Kanunun uygulamasında, borçlanma kapsamındaki sürenin bulunduğu ülke mevzuatına göre ikamet süreleri hariç, çalışılmış yada çalışılmış süre olarak kabul edilen süreler sigortalılık süresi olarak anlaşılmalıdır. Buradaki sigortalılık süresi 506 sayılı Kanunun 108 inci maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde belirtilen sigortalının ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olduğu tarihten tahsis talep veya ölüm tarihine kadar geçen sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez.

3-Hizmetleri Belgelendirmek 

Yurtdışında geçen sürelerin borçlandırılması için bunların borçlanma başvuru sırasında belgelendirilmesi zorunludur.

Borçlanma için yazılı istekte bulunan ancak, ibraz ettikleri belgeleri borçlanma işleminin yapılması için yeterli görülmeyenlerin istekleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından reddedilmeyecek, belgelerini tamamlamaları kendilerinden talep edilecektir. 

Gerektiğinde belgelendirilme için ülkemizin sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamış olduğu ülke mercileri aracılığıyla idari yardımda bulunulabilir. Bu amaçla, Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlükleri belgeleri yetersiz yada eksik görülenlerin yurtdışında geçen çalışmalarının bu ülkelerle yapılacak olan yazışma ile Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığı’nca tespiti talep edilebilir.

Borçlanmanın yapılabilmesi için Kuruma ibraz edilmesi gereken belgeler, sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen ve akdedilmeyen ülkelerde geçen hizmet süreleri ile ev kadınlığında geçen süreler itibariyle aşağıda sayılmıştır.

a) Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerde geçen sigortalılık süreleri;

- Çalışılan ülkede bağlı bulunulan sigorta merciinden alınacak hizmet cetveli veya sigorta kartları,
- Sigortalıların çalıştıkları iş yerlerinin resmi kuruluşlara ait olması veya resmi kuruluşlarca yada kamu kurumu olarak kabul edilen kuruluşlarca düzenlenmesi halinde, belgelerin ayrıca tasdikine gerek kalmaksızın; çalışılan ülkede iş yerinin ait olduğu belediyelerce düzenlenmiş hizmet belgeleri, vergi dairelerince çalışılan sürelere ilişkin düzenlenmiş belgeler, iş bulma kurumlarınca işsizlikte geçen sürelere ilişkin verilen belgeler, ilgili meslek kuruluşları veya birliklerince veya diğer resmi kuruluşlarca verilen hizmet belgesi,

- Yurtdışında kendi nam ve hesabına çalışanların bağlı oldukları vergi dairesi, ilgili meslek kuruluşu veya birliklerince verilen hizmet belgesi,

- Bulunulan ülkelerdeki Türk temsilciliklerinden (konsolosluk,çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler v.b.) alınacak ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgeleri, gibi hizmetin niteliğine uygun bir belge ile belgelendirilmelidir.

b) Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde geçen sigortalılık süreleri;

-Bulunulan ülkelerdeki Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerden alınacak ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgeleri,

-Yurtdışında çalıştıkları iş yerlerinden alacakları hizmet sürelerini gösterir bonservisleri ile birlikte pasaportlarında bulunan çalışma izinlerinin tercümeleri,

-Gemi adamları, çalıştıkları geminin bayrağını taşıdıkları ülkelerde bulunan Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerinden alacakları ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgelerini veya iş yerlerinden alacakları sigortalılık sürelerini gösterir bonservisleri ile gemilerde çalıştıklarını gösterir belgelerde kayıtlı bulunan çalışma izinlerinin tercümeleri yada pasaportlarında çalışma süreleri ile örtüşen giriş-çıkış tarihlerini gösterir sayfaların örnekleri, gibi hizmetin niteliğine uygun bir belge ile belgelendirilmelidir.

c) Ev kadını olarak geçen süreler, ev kadınlarının yurtdışında oturduklarına dair alacakları ikamet belgesinin;

- Türkiye’de yeminli tercüme bürolarınca veya yurtdışında bulunan Türk temsilciliklerince akredite edilmiş tercümanlarca yapılmış ve ilgili temsilcilikçe onaylanmış tercümesinden,

- Çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlik veya ataşeliğinin bulunduğu Türk temsilciliklerince ikamet belgesine istinaden düzenlenecek belgeden,

- Yukarıdaki belirtilen şekillerde ikamet belgesi temin edilemiyorsa yurtdışına çıkış ve yurda giriş tarihlerinin, fotoğraf ve künye bilgilerinin bulunduğu pasaport sayfalarının fotokopisi yada emniyet müdürlüklerinden alacakları yurda giriş-çıkış çizelgesinden, biri ile belgelendirilmelidir.

HER KONUDA BİZİ ARAYIP DANIŞABİLİRSİNİZ...

DANIŞMA ÜCRETSİZDİR 7- 24 ULAŞABİLECEĞİNİZ TELEFON NUMALARI AŞAĞIDADIR

İletişim

SÜPER HAYAT
Adres:SARAYLAR MAH. SELÇUK CADDE NO:15 KAPALI 
ÇARŞI İŞHANI KAT:2 NO:58 BAYRAMYERİ / DENİZLİ
Tel:0 258 263 89 33 - 0532 592 60 84 -- 0 544 499 52 94
Fax:0 258 262 20 82
E-Mail:super-hayat@hotmail.com

 

24.11.2014 15:13
yükleniyor..